“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada ….Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/09/2012 tarih ve 2010/125-2012/218 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10/06/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl davada davalı ve birleşen davada davacı vekili Av. …. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin özellikle diş macunu, ağız bakım ürünleri, deterjan, temizlik malzemeleri, sabun, şampuan, deodorant ve benzeri kozmetik ürünler bakımından uluslararası çapta bir tanınmışlığa sahip olduğunu, … markasına özgü yeşil beyaz logoyu dünya çapında 140 aşkın ülkede 2900 den fazla tescille koruduğunu, …nezdinde 2008 37910, 2008 63400 ve 2008 63399 nolu …, … …. ibareli markalarının tescilli olduğunu, logo markalarında müvekkilinin yeşil beyaz renkli ve alt ve üst kısmı metalik renkteki çizgilerle çerçeveli şekil kullandığını, davalının müvekkiline ait ürün ambalajlarına ait renk biçim ve kompozisyonlarla iltibas yaratan …markalı ürünleri nedeniyle aleyhine Kartal FSHHM’ nde 2009/53 Esas sayılı davayı açtıklarını, bu davanın yargılaması sırasında davalının 2008 23082 ve 2008 23083 nolu marka başvurusundan haberdar olduklarını, bu markanın, müvekkiline ait yeşil beyaz ve çizgili logo şekli ile iltibas ve ambalaj kompozisyonları ile iltibas yarattığını, KHK’ nın 8/1-b maddesi gereğince karıştırma ihtimalinin söz konusu olduğunu, markaların aynı ya da benzer olduğunu, hedef tüketici kitlenin bir kaç saniye içinde seçim yapması nedeniyle ürünlerin birbiriyle karıştıracağını ileri sürerek, davalı adına tescilli 2008 23082 ve 2008 23083 sayılı markaların hükümsüzlüğünü, davalının bundan böyle kullanımının önlenmesine ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin 1878 yılında Midilli Adasında başladığı sabun ve zeytinyağı emtiası üzerindeki …markalı üretiminin ….taşındıktan sonra da devam ettiğini, davacının müvekkilinin marka tescillerinden sonraki tarihi taşıyan markalara dayanarak hükümsüzlük talep ettiğini, ayrıca taraflara ait markaların birbirinden farklı olduğunu, karıştırma ihtimalinin bulunmadığını, taraflara ait markaların ilk göze çarpan ve ayırt edici unsurların …ve … ibareleri olduğunu, doğadaki renklerin kimsenin tekelinde olamayacağını, markaların yazılış, okunuş ve görünüşlerinin farklı olduğunu, tüketicinin taraflara ait markaları karıştırmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.



Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacı tarafın marka tescilleri için yapılan başvuru tarihleri, davalı tarafa ait marka tescil başvuru tarihlerinden daha sonra olduğundan davacı tarafın salt markalara dayanarak KHK’ nın 8/1-b maddesi gereğince davalıya ait markaların hükümsüzlüğünü isteme yetkisi bulunmadığı,davacıya ait markada kullanılan yeşil ve beyaz renkler üzerinde davacı tarafa münhasır bir hak tanınmasının mümkün olmadığı, taraflara ait markalardaki asli unsurların “KOMİLİ” ve “PALMOLIVE” ibareleri olduğu, karıştırma ihtimalinin bulunmadığı, her iki markanın sektörde tüketicilerce büyük oranda biliniyor oluşu ve …markasının çok uzun yıllardır Türk piyasasında mevcut oluşu karşısında, ortalama tüketicinin sırf yeşil beyaz renkler ve çizgiler nedeniyle markalar veya işletmeler arasında bir bağ kurmasının mümkün görülmediği, davalıya ait marka tescilleri ve davalının kullanımının tescile dayalı kullanım niteliğinde olduğu, davalının tescillerinin kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay