“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2011/100-2012/499

Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/12/2012 tarih ve 2011/100-2012/499 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09.05.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. A.. Ö.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Mehmet .. tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili firmanın yıllardır süt ve süt ürünleri piyasasında faaliyet gösterdiğini, “Ayca” markasını kendi adına tescil ettirdiğini, davalının da aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, ürettiği 17 kg.lık tam yağlı beyaz peynir tenekesi üzerine müvekkilinin markası ile benzer şekilde “Ayda” ibaresini ekleyerek müvekkilinin marka hakkına tecavüzde bulunduğunu, davalının kendi adına tescilli markası bulunmasına karşın markasını tescilli şekli ile kullanmadığını ileri sürerek, davalının markaya tecavüz eylemlerinin men’ine, 100.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, verilecek hükmün ulusal bir gazetede yayımlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin süt sektöründe yaklaşık 15 yıldır faaliyet gösterdiğini, markasını kendisinin oluşturduğunu, hiçbir markayı taklit ya da benzerlik yaparak almadığını, müvekkilinin markasının süt piyasasında haklı bir üne ve şöhrete kavuştuğunu, hiç kimsenin markasını taklit etmesine ya da benzer bir marka kullanmasına da gerek olmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Dairemizin, ticaret unvanının TTK’nun 54. maddesi gereğince terkini istenmeden tazminat talep edilemeyeceği yönünde kararı bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine. karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Davacı vekili, müvekkili adına “Ayca” ibareli tescilli markasının bulunduğunu, davalının da müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, ürettiği yağlı beyaz peynir tenekesi üzerine müvekkilinin markası ile iltibasa yolaçacak şekilde benzer olan “Ayda” ibaresini ekleyerek müvekkilinin marka hakkına tecavüzde bulunduğunu, davalının kendi adına tescilli markası bulunmasına karşın markasını tescilli şekli ile kullanmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davacı vekili, davalının tescili markasını tescil edildiği şekli ile kullanmadığını, üretim ve satışını yaptığı ürünlerine davacının marka kombinasyonundaki öğeleri kullanmak suretiyle müvekkilinin marka hakkına tecavüzde bulunulduğunu ileri sürmesine karşın, mahkemece davacı iddiaları üzerinde durulmadığı gibi bu yönde sunulmuş olan deliller de incelenip değerlendirilmiş değildir. Bu durumda, mahkemece davacının davaya konu iddiası üzerinde durulup, davalının kullanımının kendi adına tescilli markası ve davacı markası ile benzeşip benzeşmediği belirlendikten sonra oluşacak kanaate göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.


SONUÇ:

 Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay