“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/04/2013 tarih ve 2011/94-2013/63 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, …’da kurulu, çikolata, çikolatalı mamul ve şekerlemeler başta olmak üzere çeşitli gıda maddelerinin ticaretini yapan ve alanında Avrupa çapında tanınmış bir kuruluş olan müvekkili şirketin çok tanınmış bir markası olan “Toffifee” kelime markasının Türkiye’de 07.10.1985 tarihinden muteber olmak üzere tescil edilerek sürelerinde yenilendiğini, yine aynı ibareyi ihtiva eden 3 boyutlu şekil markasının da 02.05.2002 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tescilli olduğunu, bu markaların müvekkili tarafından Türkiye ve Dünya’nın pek çok ülkesinde yoğun biçimde kullanıldığını, dünyada pek çok insanın “Toffifee” denilince …un özel şekil verilmiş bir cins çikolatalı mamulünü ve müvekkilinin yukarıda anılan markalarını anımsadığını, davalı firmanın müvekkilinin markalarına benzer 2009/39937 numaralı “…’s+Şekil” ibareli başvurusuna … nezdinde itiraz edilmesine rağmen itirazın reddedildiğini, oysa bu başvurunun müvekkilinin markalarına açıkça aykırılık ve tecavüz teşkil ettiğini, markalarda yer alan şekil unsurlarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, taraf markalarının aynı ve benzer-ilişkili ürünleri kapsadığını, davalının 2004/26537 numaralı markasının hükümsüzlüğü için açılan davanın kabulüne karar verildiğini, 2004/26537 numara ile tescilli markasının hükümsüzlüğü talebi ile ikame edilen davadan sonra yapılan dava konusu başvurunun kötüniyet kastı taşıdığını ileri sürerek … …’nın 2011-M-1205 sayılı kararının iptaline, marka başvurusunun tescile bağlanması halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı Şirket vekili, iltibasın değerlendirilmesinde marka koruma kapsamında olan bütün gerçek durumun dikkate alınması gerektiğini, karşılaştırmaya konu markaların birbirleri ile benzer kabul edilemeyeceğinin açık olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, … kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının adına tescilli ve hükümsüzlük davasına konu 2004/26537 sayılı markasından dolayı müktesep hakkının bulunmadığı, davalı başvurusu ile davacı markasının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi gereğince karıştırma, iltibas ihtimali bulunduğu, benzer ürün grupları yönünden gıda mühendisi bilirkişinin görüşünün yerinde olduğu, ancak davalının hükümsüzlük davası açılan önceki markasının aynısının aynı ürün gruplarında yeniden tescil ettirilmekte herhangi bir yararı yok iken hükümsüzlük davasının açılmasının ve bu davada bilirkişi raporu alındıktan sonra aynı işaretle ilgili aynı sınıflarda başvuruda bulunmasının kötüniyetli olduğu gerekçesiyle … …’nın 01/04/2011 tarih 2011-M-1205 sayılı kararının iptaline, marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.


Kararı davalı şirket vekili ile davalı … vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekili ile davalı … vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekili ile davalı … vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynak-Yargıtay