“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29.01.2013 tarih ve 2012/7-2013/50 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin 2005 yılında tescil ettirdiği “…” markasını davalının taklit ederek kullandığını, her iki şirketin iştigal konusunun aynı olduğunu, bu yolla markanın itibar kaybına da uğradığını ileri sürerek marka tecavüzünün tespitini, men’ini ve durdurulmasını, ticaret unvanı ve diğer kullanım alanlarından markanın terkinini, maddi ve manevi tazminat ile itibar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı-karşı davacı vekili, müvekkilinin sadece antrepoculuk alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin unvanının farklılaştırıldığını, karşı tarafın depolama ve antrepo hizmetlerinde markayı kullanmadığını savunarak davanın reddini istemiş, karşı davasında da davacı tarafın 5 yıldan fazla bir süredir markasını kara taşımacılığı alanı dışında kullanmadığını ileri sürerek bu hizmet dışında tüm diğer hizmetler yönünden, aksi takdirde sadece “malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması” hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafa ait markanın esas unsuru olan “…” ibaresinin davalının ticaret unvanında da bulunduğu, davalının söz konusu ticaret unvanını markasal şekilde kullanmak suretiyle davacının markasına yönelik tüketici nezdinde karıştırılma bağlantı kurma ihtimaline sebebiyet verecek şekilde markasal kullanımının söz konusu olduğu, ancak davalının her hangi bir karasal nakliyecilik ve taşımacılık hizmeti yapmadığı ve buna yönelik bir gelir olmadığı gerekçesiyle asıl dava yönünden davacı tarafın davasının kısmen kabul kısmen reddi ile markaya tecavüzün tespitine ve menine, davalıya ait ticaret unvanından “…” ibaresinin terkinine, maddi manevi tazminatı talebinin reddine, karşı dava yönünden ise, karşı davalının kara taşımacılığı alanı ve bu hizmet için markayı kullandığı, ancak davalı karşı davacının faaliyet alanı içinde yer alan malların depolanması, paketlenmesi, ve sandıklanmasına yönelik alt gruplar yönünden markayı kullanmadığı gerekçesiyle talebin kısmen kabulü kısmen reddi ile 2005/35643 nolu …’de kayıtlı markanın 39. sınıftaki tescilli kısımda “Mallarının depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması” hizmetleri yönünden 5 yıllık kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.


Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

 Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynak-Yargıtay