“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2011/432-2013/189

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/04/2013 tarih ve 2011/432-2013/189 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi’nin 2005/883 E. ve 2008/172 K. sayılı davasına konu ve müvekkilinin tanınmış ” HP, H.. PACKART, HP, INVENT ” markalarının taklidi oldukları için davalıya ait işyerinde el konulan, Zeytinburnu Adli Emaneti’nin 2002/745 sırasında kayıtlı ve yediemine teslim edilen emtiaların, 556 sayılı KHK’nın 62/e maddesi uyarınca masrafı davalıdan alınarak imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili;zaman aşımı definde bulunup, el konulan ve müsaderesine karar verilen ürünler üzerinden davacıya ait markaların çıkartılması ve silinmesi ile ürünlerin müvekkiline teslim edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı uyarınca; davanın yasal süresi içerisinde açıldığı, Zeytinburnu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2002/10170 soruşturma nolu dosyası üzerinden Zeytinburnu Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2002/864 Müt. sayılı kararına istinaden, davalının işyerinde 03.10.2002 günü yapılan aramada ele geçirilen, davacıya ait orjinal PVC toner ve kartuşları boşaldıktan sonra davalı tarafça dolum yapılan ambalaj kutuları ile alüminyum folyo ambalaj ve etiketlerin orjinal olmadığı (sahte olduğu), bu şekilde iltibasa sebebiyet vererek marka taklidi yapıldığı , ürünler üzerinde davacı adına tescilli olan etiket ve görsellerin herhangi bir yöntemle çıkartılıp sökülemeyeceğinin belirlendiği, 556 sayılı KHK’nın 62/e maddesi uyarınca Zeytinburnu Adli Emaneti’nin 2002/745 sırasında kayıtlı ürünlerin ve 03.10.2012 tarihli tutanak ile yediemin olarak Av. T.. D..’e teslim edilen ürünlerin, masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhası gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Davacı vekili; dava dilekçesinde, ceza davasına konu ve marka taklidi olması nedeniyle el konulan emtianın 556 sayılı KHK’nın 62/e maddesi gereğince imhasını talep etmiş olup,mahkemece talep gibi imha kararı verilmiştir.


Davalı hakkında marka hakkına tecavüz nedeniyle cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi’nin 03/04/2008 tarih 883/172 sayılı karar,daha sonra aynı mahkemenin 18/03/2009 tarih ve aynı sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 2. ve 5. maddeleri ile 5252 sayılı Yasa’nın Geçici 1. maddesi itibariyle eylemin suç oluşturmadığından bahisle ortadan kaldırılarak dava konusu emtianın davalıya iadesine karar verilmiştir. Her ne kadar, ceza mahkemesinin söz konusu kararı uyuşmazlık konusu eylemin 556 sayılı KHK’nın marka hakkına tecavüze ilişkin hukuki sorumluluğa dayalı dava hakkını ortadan kaldırmasada, huzurdaki davada tecavüzü oluşturan ürünlerin imhasına karar verilebilmesi için öncelikle 556 sayılı KHK’nın 61. maddesi uyarınca eylemin marka hakkına tecavüz oluşturduğuna ilişkin asıl davanın açılarak, bu kapsamda aynı KHK’nın 62/e bendine göre haksız eylem sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yönelik olarak tecavüz konusu ürünlerin imhası istenebilir. Bu nedenle davacı tarafından 556 sayılı KHK’nın 61. maddesine dayalı olarak açılmış bir eda davası olmaksızın doğrudan haksız eylemin sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde ve fer’i nitelikteki imha kararına hükmolunması doğru olmamış,kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay