“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.06.2013 tarih ve 2008/432-2013/522 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin adına dünyanın pek çok ülkesinde başta kahve, kakao ile her türlü kahve ve kakaolu içecekler olmak üzere uluslararası 29, 30 ve 42. sınıflar için tescilli “…” ve “…&…” ibareli markalar ile iş mahsulü olan işbu ürünlere ait ambalajların müvekkili şirketin izin, icazet yada yazılı bir muvafakati bulunmaksızın davalı tarafından birebir taklit edilmek suretiyle imal edilen ambalajlar üzerine konulup Türkiye’den dünya piyasasına sürüldüğünü, müvekkili markasının tanınmış marka olup, 1997 yılından itibaren Türkiye’de de piyasaya sunulduğunu ileri sürerek, davalıların müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yarattıklarının tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, haksız rekabet sonucu yaratılan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davalıların müvekkilinin markasına haksız eylemlerinden ve tecavüzlerinden dolayı 66.064,20 USD’nin dava tarihi itibariyle TL karşılığı olan 94.399,13 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın tahsiline ve mahkeme kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davacı şirketin …’da kurulmuş ve faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, “…” isimli markanın sahibi olduğunu bilmediğini, müvekkilinin kendisine getirilen numuneler çerçevesinde işi yaptığını, bu duruma ilişkin herhangi araştırma yükümlülüğünün olmadığını, davacının markasını taşıyan ürünlere ilişkin satışlarının bulunmadığını, dava tarihi itibari ile davacı şirketin tescilli bir markasının olmaması nedeni ile marka hakkına istinaden talepte bulunamayacağını, müvekkili şirketçe yapılan işin …’nın 57. maddesinde tanımlanan haksız rekabete ilişkin durumlardan hiçbirine girmediğini, …’nın 58 .maddesinde sayılan kusur şartının da müvekkili açısından gerçekleşmediğini belirterek davacının haksız rekabet dolayısıyla zararından söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini isetmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının …’nın 20. maddesi gereğince basireti tacir gibi davranma yükümlülüğünü davacının tescilli markasını taklit ederek “ambalajlı ürünü ihraç etmek” suretiyle açıkça ihlal ettiği, davalının eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının … kelime ve şekil markalarına davalının vaki tecavüzünün ve haksız rekabetinin önlenmesine, davalının tecavüzünün men’ine ve ref’ine, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, 17.211,71 TL maddi, 18.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.


Kararı, davalı temyiz etmiştir

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.804,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir