“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07.03.2013 tarih ve 2010/200-2013/132 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 30.09.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin ayakkabı, spor malzemeleri ve terlik üretimi yapan …, …, …, … gibi markaların sahibi olduğunu, davalının tescilli markalarını dayanak göstererek müvekkili firma hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, bunun üzerine 06.02.2001 tarihinde müvekkilinin iki ayrı iş yerinde arama yapılarak bazı ürünlerine el konulduğunu ve 02.11.2001 tarihli iddianame ile de 556 sayılı KHK hükümlerine muhalefetten müvekkili firma yetkilileri hakkında kamu davası açıldığını, mahkemece bilirkişi raporuna dayalı olarak marka taklidinin olmadığı gerekçesiyle müvekkili firma yetkilileri hakkında beraat kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalının müvekkili firmayı zor durumda bırakmak için hiçbir hukuki dayanağının olmadığını bildiği halde müvekkili firma yetkilileri aleyhinde şikayette bulunduğunu, davalının eylemlerinin şikayet ve dava hakkının kötüye kullanımı niteliğinde olup, dürüstlük kuralına aykırılık ve haksız rekabet teşkil ettiğini, bu nedenle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, haksız rekabetin tespiti ile şimdilik 50.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davacı firmanın müvekkiline ait tanınmış marka ve modeller ile iltibas yaratacak düzeyde benzerlerini spor ayakkabıları üzerinde haksız rekabet yaratacak şekilde kullanmakta ısrar ettiğini, müvekkili tarafından yapılan şikayetler nedeniyle davacı hakkında birçok kamu davası açıldığını, davaya dayanak yapılan kamu davasının açılan davalar arasında esastan beraat ile sonuçlanan tek dava olduğunu, müvekkilinin şikayet işleminin kaynağını Anayasa’nın 36. maddesinden alan hak arama özgürlüğü kapsamında olduğunu, haksız rekabet kastının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının şikayet tarihinde tescilli marka (adidas logo ve markaları) sahibi olup, bu hakkına dayanarak şikayette bulunduğu, 556 sayılı KHK’nin 9, 61 ve 62. maddelerindeki yasal hakkını kullandığı, bu aynı zamanda kanundan doğan bir hakkın kullanılması olup, Anayasa’da teminat altına alınan meşru hak arama özgürlüğü çerçevesinde kullanıldığından TTK’nın 56 ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil etmediği, taraflar arasında görülen başka ceza davalarında mahkumiyet ve müsadere kararı verildiği, bunların bir kısmının da şikayetten vazgeçme üzerine düşürüldüğü, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde haksız rekabet şartlarının oluşmadığı, davalı eylemlerinin tescilli marka hakkını korumaya yönelik ve yasal şikayet hakkının kullanılması sınırları çerçevesinde kaldığı sonucuna varılarak, davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay