“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05.04.2012 tarih ve 2009/166-2012/69 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, davalının müvekkilinin NUTELLA ibareli markaları ve ürün ambalaj kompozisyonlarıyla iltibas yaratacak biçimde ürün ambalaj kompozisyonları düzenleyerek çikolata ürünlerini piyasaya sunduğunu, eylemin müvekkilinin tanınmış marka ve ürün ambalaj kompozisyonlarıyla iltibasa neden olduğunu, davalı şirketin iltibasa son verilmesi hususunda 30.10.2006 tarihinde anlaştıklarını, ihlalin tekrarlanması halinde 10.000 USD cezai şart ödemeyi yazılı olarak taahhüt ettiğini, buna rağmen davalının 04.06.2008 tarihinde müvekkili marka ve ürün ambalaj kompozisyonlarıyle iltibas yaratan 2008/3184-19, 20, 21 sayılı tasarımlar için tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuru konusu tasarımların müvekkilinin markaları ve ürün ambalaj kompozisyonları karşısında yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini taşımadığını, aksine müvekkilinin marka ve ürün ambalaj kompozisyonlarından doğan haklarına tecavüz ettiğini, tasarım tescil başvurusunun ilanı üzerine tescillerin iptali istemiyle TPE nezdinde itiraz ettiklerini, ancak YİDK’nın kararıyla itirazlarını reddettiğini ileri sürerek, TPE YİDK’nın kararının iptaline, davalı adına tescilli tasarımların hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, tecavüzün menine ve refine, taahhüde aykırılık nedeniyle 10.000,00 USD cezai şartın temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı TPE vekili, kurum işlem ve kararlarının hukuka uygun olduğunu savunmuştur.


Davalı şirket vekili, başvuru konusu tasarımların davacının marka ve ürün ambalaj kompozisyonları ile herhangi bir benzerliğinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının 2008/3184-21, 20, 19 sayılı tasarımların davacının marka hakkına özgün ürün ambalaj kompozisyonundan doğan haklarına tecavüz oluşturduğu, iltibasa sebebiyet verdiği, dava konusu tasarımların davalının başvuru tarihinden bir yıl önce piyasaya sürdüğü ürünlerin ambalaj kompozisyonlarından belirgin biçimde farklı olmaması nedeniyle yenilik ve ayırt edicilik kriterlerinin de bulunmadığı, davalının taahhüdüne aykırı davranması nedeniyle belirlenen cezai şartı ödemesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, TPE YİDK’nın 2009/T-177 sayılı kararının 2008/3184-19, 20 ve 21 sayılı tasarımlar bakımından iptaline, tasarımların hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, kararın kesinleşmesinden sonra, davalının 2008/3184-19, 20 ve 21 sayılı tasarımı ihtiva eden ambalajla, davacının markaları ve fiili kullanımı kapsamındaki çikolata ürünleri imalinin, satışa sunulmasının ve sair yollarla piyasaya sürülmesinin ithal ve ihracının önlenmesine, üretilmiş, depolanmış ve dağıtılmış tecavüz konusu ambalajları taşıyan ürünlerin toplatılarak ambalajlarından tecavüz konusu unsurların çıkarılmasına, çıkarılamayanların imhasına, kalan ürünün (çikolata) davalıya iadesine, tecavüz konusu tasarımları ihtiva eden ambalajlara ilişkin ilan, reklam ve tanıtımların yapılmasının ve bu ambalajların basılı kağıtlarda, faturalarda ve sair evrakta kullanılmasının önlenmesine, bu şekildeki basılı materyallerin toplatılarak imhasına, tecavüz konusu ambalajın imali için kullanılan alet edevat ve kalıpların, film ve klişelerin ve bunların monte edilmiş olabileceği elektronik ve sair kayıt alet ve araçları ile disk ve disketlerin toplanmasına, tecavüz konusu unsurların silinmesine, silinemeyenlerin imhasına, taahhüde aykırılık nedeniyle 10.000,00 USD cezai şartın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.


Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay