“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : 3. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29.11.2011 tarih ve 2006/370-2011/250 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava HUMK’nın 3494 sayılı Kanunla değişik 438/1. maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin Japonya’da kurulduğunu ve “YKK” markası altında ürünlerinin üretimini yaptığını, müvekkilinin en önemli üretiminin tekstilde kullanılan bağlama ve kapatma elemanları olduğunu, YKK markasının Türkiye’de ilk olarak 31/05/1968 tarihinde tescil edildiğini, YKK markasının hem dünyada hem de ülkemizde tanınmış bir marka olduğunu, müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalının müvekkili adına tescilli YKK markasını ticaret unvanının belirleyici kelimesi olarak kullandığını, davalının müvekkilinin markasını bilmemesinin ve tanımamasının mümkün olmadığını, ileri sürerek marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini ve giderilmesini, davalının ticaret unvanındaki YKK ibaresinin silinmesini ve ticaret sicilinden terkinini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, cevap dilekçesi ibraz ettiği, ancak süresinde ibraz etmediğinden mahkemece cevap dilekçesinin iadesine karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının YKK ibareli markanın sektörel tanınmış marka olarak ilan edildiği, davalı şirketin 16/10/2001 tarihinde sicile tescil edildiği, davanın 14/10/2003 tarihinde açıldığı, tescil tarihi ile dava tarihi arasında yaklaşık 2 yıl gibi süre buluduğu, bu sürenin makul süre kapsamında değerlendirildiği ve dolayısıyla davacı yanın unvan terkini talepli açtığı davada, sessiz kalma yoluyla dava açma hak kaybı sürenin dolmadığı, davalının davacının tescilli ve tanınmış nitelikteki markasını ticaret unvanına aynen almış olması, aynı sektörde faaliyet göstermesi sebebiyle gerek davacının markasını kullanan tüketiciler, gerekse davalının iştigal alanındaki faaliyetleri ile ilgili tüketiciler nezdinde iltibasa sebep olacağı, bu surette unvan kullanımı davacı markasına tecavüz niteliğinde olduğu gibi, bu fiilin aynı zamanda TTK 57/5 maddesine öngörülen haksız rekabet fiilini de oluşturacağı, davalının YKK ibaresini markasal olarak da kullandığı gerekçesi ile, davanın kabülü ile, davacının tescilli YKK ibareli markasına davalının tecavüzde ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti ile men ve ref’ine, davalının ticaret sicildeki tescilli ünvanından YKK ibaresinin terkinine, karar kesinleştiğinde özetinin, masrafı davalıdan alınmak suretiyle ülke genelinde yayınlanan tirajı yüksek gazetelerden birinde bir kez ilanına, karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay