“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/02/2012 tarih ve 2008/86-2012/33 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin 3, 5, 8, 9, 11, 16, 34. sınıf ürünleri içeren DERBY ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin müvekkili markaları ile iltibas ve tecavüz oluşturan ayrıca onun tanınmışlığından haksız yarar sağlayacak 29, 30 ve 31. sınıf ürünleri içeren 2006/4650 kod numaralı DERBY+ŞEKİL ibareli marka tescil başvurusuna, iltibas ve tanınmışlığa dayalı olarak yaptıkları itirazın nihaî olarak YİDK’nın 2008/M-229 sayılı kararı ile ret edildiğini ileri sürerek, YİDK kararının iptaline ve davalı adına tescil olunan markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine; müvekkilli adına tescilli DERBY ibareli markanın tanınmış marka olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı TPE ile şirket vekilleri, yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı markaları ile başvuru konusu işaretin benzer olmasına karşın her birinin farklı tür ürünleri içerdiğini, iltibas doğmasının mümkün olmadığını, davacı markasının tanınmış olmasının da varılan sonucu değiştirmeyeceğini, başvurunun tescilinin davacı markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlamayacağı gibi, onun itibar ve ayırt edici karakterine zarar da vermeyeceğini savunmuşlardır.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflara ait işaretlerin asıl ve ayırt edici unsurları itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulundukları, ancak başvuru konusu işaretin kapsamında yer alan 29, 30 ve 31.sınıf ürünlerin davacı markalarında bulunmadığı, başvuru kapsamındaki 29, 30 ve 31.sınıf ürünlerin farklı yerlerde satılmaları, aynı veya benzer ihtiyaçları gidermemeleri, farklı dağıtım kanallarına tabi olmaları, kullanım amaç ve yöntemlerinin farklı bulunması karşısında benzer veya aynı tür sayılmalarının da mümkün görülmediği, davacının iltibas vakıasına dayanarak davalının başvurusunu engelleme olanağı bulunmadığı, davacının DERBY esas unsurlu markalarının, özellikle tıraş bıçakları ürünleri bakımından bir çok insan tarafından refleks hâlinde hemen hatırlanan tanınmış bir marka olduğu, TPE tarafından da tanınmış marka olduğunun kabul edildiği, ancak “DERBY” ibaresinin tıraş bıçakları ile ilgili sektörün dışındaki kişiler tarafından farklı alanlar da dahil olmak üzere bir çok değişik anlam ve ürün tanımı için de kullanıldığı, davalı işaretinin 29,30 ve 31 sınıf ürünler için tescilinin, davacıya ait tıraş bıçakları sektöründe tanınmış markanın itibarından haksız biçimde yararlanma sağlayacağından, imaj transferini olacağından ve davacının reklâm gücünden haksız biçimde yararlanacağından söz edilemeyeceği, davalı başvurusunun konusu işaret, davacı markalarına yönelik bir kötüleme içermediği gibi, onu karartacak bir unsur ve algılama da yaratmadığı, bütün bu olumsuz hâl ve vakıalar davacı tarafından somut ve ikna edici biçimde ispat edilemediğinden davacının 556 sayılı KHK’ nin 8/4. maddesi uyarınca da davalı başvurusunun tescilini engelleme olanağının bulunmadığı, davacının DERBY ibareli markasının tanınmış marka olduğunun TPE tarafından 13.02.2009 tarihinde karara bağlandığı, ayrıca Ankara 1. FSHHM’nin 2006/649 esas sayılı dosyasında da 02.10.2007 tarihli kararla davacının DERBY ibareli markasının tanınmışlığının tespitine karar verildiği ve kararın onandığı, davacının tanınmışlığının tespitini istemekte dava tarihi itibariyle artık hukukî yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,15 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 01/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay