“İçtihat Metni”



MAHKEMESİ : … 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada … 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/12/2011 tarih ve 2006/680-2011/270 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, hükümsüzlüğü talep edilen “…” markasının, … nezdinde 15/09/1993 tarih ve 148410 sayı ile 14 ve 18. sınıflarda davalı adına tescilli olduğunu, ancak anılan markanın tescil edildiği sınıflar da dahil olmak üzere, bugüne kadar davalı tarafından kullanılmadığını, davalının bu tescili nedeniyle, müvekkilinin söz konusu markayı, belirtilen sınıflardaki emtialar için tescil ettiremediğini, davalının adına tescilli markayı 14 ve 18. sınıflara dahil emtialar için beş yıldan fazla süredir ciddi bir biçimde kullanmadığını iddia ederek, … nezdinde 15/09/1993 tarih ve 148410 sayı ile davalı adına tescilli “…” markanın hükümsüzlüğünü ve iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalının İdida ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin söz konusu markayı tescil edildiği tarihten bu yana kullanmakta olduğunu, “…” markasını ilk defa 1982 yılında İngiltere’de ve daha sonra dünya genelinde 82 ülkede tescil ettirdiğini, müvekkili adına tescilli “…” markasının tanınmış marka olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, …’den celbedilen davalının marka tescil dosyasında lisans sözleşmesine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, ancak davalının davaya konu markayı taşıyan ürünleri … … Ltd. aracılığı ile Türkiye’ye ithal ederek satışının söz konusu olduğu ve dolayısıyla markanın kullanıldığı yolundaki savunması sebebiyle, bilirkişi heyetine bu konuda sektör bilirkişisi de ilave edilmek suretiyle incelettirilmesi sonucu ilk raporda belirtildiği üzere davaya konu markanın 14. sınıftaki emtiaların kullanımının söz konusu olmadığının mütalaa edildiği, ancak kök rapordaki 18. sınıftaki tescilli emtialarla ilgili ciddi ve yoğun bir biçimde kullanıldığı mütalaasına rağmen, 27/03/2006, 12/04/2006, 20/04/2006, 26/04/2006 ve 17/05/2006 tarihli gümrük beyannameleri hariç diğer 30 ayrı gümrük beyannamelerinin dava açıldığı tarihten sonraki dönem ile bir kısmının açılmadan önceki üç aylık döneme ait olması sebebiyle, 18. sınıf yönünden tespit edilen 5 ayrı gümrük beyannamesindeki ürünler incelenerek, bu ürünlerin söz konusu sınıf yönünden bilirkişi heyetinin sunduğu ek raporda, bu sınıf yönünden de davalı markasının ciddi bir şekilde kullanılmadığı yolunda görüş belirtildiği gerekçesiyle 556 sayılı KHK’nın 14 ve 42/1-c maddeleri gereğince davanın kabulü ile, davalı adına tescilli 148410 sayılı markanın, davalının markayı 5 yıl kesintisiz olarak kullanmamış olması sebebiyle hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.


Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,05 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay