“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19.09.2011 tarih ve 2011/122-2011/305 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08.11.2013 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin eski çalışanı olan Jale’nin iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, bu kişinin eşi olan davalı …’ın iki ayrı alışveriş merkezinde müvekkili ile aynı ticaret kolunda faaliyet göstermek üzere “Arısun Optik” isimli işyeri açtığını, bu ibarenin müvekkili şirket adına tescilli olduğunu, davalının işyerinde müvekkilinin kurumsal rengi olan turuncu rengini kullandığını, işletmesini alışveriş merkezinde bulunan müvekkiline ait iki ayrı işletmenin orta kısmında kurduğunu ileri sürerek, davalının müvekkilinin marka hakkını ihlalinin ve haksız rekabetinin tespitine, önlenmesine, ref’i ile 20.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkili tarafından yapılan kullanım ile davacı markalarının tüketicilerin yanılmasına yol açacak şekilde benzerlik bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “Sun” ibaresi yönünden davacı markalarının ayırt edicilik gücü ve koruma düzeylerinin zayıf olduğu, “Sun” ibaresinin çıkartılması halinde davacı markasının kök unsurunun “Ata” davalı markasını kök unsurunun ise “Arı” olduğu her iki sözcüğün görsel, kavramsal ve sescil olarak birbirinden tamamen farklı kavramlar olduğu, ortalama tüketici kitlesinin hiçbir şekilde bu ibareleri karıştırmayacağı, davalının işyerini davacıya ait iki işletme arasında açmasına ilişkin dosyada kanıt bulunmadığı, davalının böyle bir tutumu sabit olsa bile serbest rekabet özgürlüğü çerçevesinde davalının istediği şekilde iş yeri açabileceği, davalının eşinin daha önce davacı yan işçisi olmasının da sonuca etkili olmadığı, davacı tarafça müvekkiline ait iş yerinin görüntüsü ve renk konseptini içerir her hangi bir delil sunulmadığı, davalının işyeri tabelasında kullandığı rengin kavun içi, davacı tarafın kullandığı rengin ise nar çiçeği renginde olduğu, aralarında önemli bir renk farkının bulunduğu, bu haliyle davalı tarafın tutum ve davranışlarının hiçbir şekilde marka ihlali ve haksız rekabet teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay