“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.10.2011 tarih ve 2009/432-2011/496 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi dahili davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin 1974 yılından itibaren gıda sektöründe “ERİŞ” markasını kullandığını, 1994/149139 sayılı “ERİŞ UN”, 1998/ 189585 sayılI “ERİŞ YAĞ+Şekil”, 2001/21466 sayılı “ERİŞ FLOR MILLS”, 2003/3515 sayılı “ERİŞ”, 2003/03516 sayılı “ERİŞLER” ibareli tanımış markalarının bulunduğunu, ticaret ünvanında da “Eriş” ibaresinin bulunduğunu, davalı adına tescilli 2004/44387 sayılı “ERİŞİM” markasının müvekkilinin tanınmışlığına ve ayırt ediciliğine zarar verdiğini ileri sürerek, markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, dava konusu markanın karar tarihinden itibaren kullanılmasının önlenmesine, bu karara aykırı davranması halinde davalı markasını taşıyan ürünlerin toplatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalıların İddia ve Görüşleri


Dahili davalılar davaya cevap vermemişlerdir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı markasında yer alan “-İM” eki taraf markaları arasındaki iltibas tehlikesini tam olarak giderecek nitelikte bulunmadığı, anlamsal olarak esaslı farklılaşma olmadığı ve aynı nitelikli ürünler üzerinde “ERİŞ-ERİŞİM” ibaresini gören ortalama dikkate sahip tüketicinin taraf markalarını aynı firmaya ait ürünler olduğunu ya da markalar ve tüketici firmalar arasında bağlantı bulunduğunu düşünmelerinin olanaklı bulunduğu, davacı markası ile davalının markası arasında 29. sınıf kuru bakliyat ve kuru bakliyat hariç kurutulmuş, pişirilmiş, konservelenmiş, dondurulmuş sebzeler, 30. sınıf makarna, mantı, erişte…, 31. sınıf tarım ürünleri malları açısından 556 Sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile markanın 29, 30 ve 31 sınıftaki ürün ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.


Kararı, dahili davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


1- Dava, markanın hükümsüzlüğü ve markaya tecavüzün önlenmesi istemine ilişkindir. Dosya içinde bulunan mirasçılık belgesine göre, davalı olarak gösterilen marka tescil belgesi sahibi …’ın dava tarihinden önce 17.03.2009 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. TMK.’nun 28. maddesi hükmüne göre kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Ölüm ile kişilik hakları son bulduğundan, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gibi, her ne kadar davacı vekili tarafından verilen dahili dava dilekçesiyle mirasçıların davaya dahili sağlanmış ise de, 04.05.1978 gün 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere; ölü kişinin mirasçılarına davayı yöneltmek suretiyle davanın yürütülmesi veya ıslah yolu ile de davaya devam edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu yön gözden kaçırılarak davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.


2- Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay