“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/06/2012 tarih ve 2009/173-2012/160 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı … dışındaki taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08.04.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … Chevillard ve davalılardan “…Yayıncılık Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti., “… Uluslararası Tic. Paz. Ltd. Şti., “… Tekstil Giyim San.ve Tic. Ltd. Şti., Marka Dünyası Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. ile ARC Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Av.”… dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin hak sahibi olduğu “DANIEL HECHTER markalarının bulunduğunu, bir kısım markalarının Türkiye’de de tescilli olduklarını, davalı “…firmasıyla imzalanan 30.05.2008 tarihli alt lisans sözleşmesi ile de DANIEL HECHTER markalarının Türkiye sınırları içerisinde kullanım konusunda anılan davalıya lisans verildiğini, ancak davalının lisans sözleşmesinin şartlarına aykırı davranarak sözleşmeyi ihlal ettiğini, yapılan uyarılara rağmen bu aykırılıkların giderilmediğini, adı geçen davalı şirketin her şeyden önce vade tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödemesi gereken lisans ücretlerini ödemediğini, üretim kalitesinin denetimi için öngörülen ürün numune teslimlerinin gerçekleştirmediğini, müvekkilinin iznini ve kalite onayını almaksızın üretim ve satış yaptığını, müvekkiline ait ürün tasarımlarını DANIEL HECHTER markası dışında, GARDROBE gibi başka markalar üzerinde de kullandığını, DANIEL HECHTER markalı malların seri sonu mağazalarında düşük fiyatlarla satıldığını ve bu şekilde marka imajına da zarar verildiğini, sözleşmeye aykırı olarak ve müvekkilinin izni olmaksızın davalı “…Şirketi’ nin üretim konusunda taşeron şirket kullandığını, böylece sözleşmeye ve yürürlükteki mevzuata aykırı üretim yapıldığını, ürünlerin, ürün ambalajlarının sözleşmede öngörülen kalitede olmadığını, bu hususta markanın imajını zedelediğini, tüm bu nedenlerle müvekkili ile davalı “…firması arasındaki lisans sözleşmesini 22.07.2009 tarihinde feshedildiğini, sonrasında diğer davalıların hukuka aykırı şekilde markaları kullanarak fason
üretim, satım işlemlerinin tespit edildiğini, davalılara noter aracılığı ile ihtarnameler gönderildiğini, ancak eylemlerini devam ettirdiklerini ileri sürerek ve ıslah isteminde bulunarak, davalıların fiillerinin haksız olduğunun tespitine, haksız rekabetlerinin ayrı ayrı men’ine, DANIEL HECHTER markasına tecavüzlerin men’ine ve ref’ine, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davalıların DANIEL HECHTER markalı imalat ve satış yapmalarının önlenmesine, bu şekildeki ürün ambalaj ve araçların toplatılarak imhasını, bu markayı taşıyan giysi, tabela, broşür, katolog ve benzeri emtianın toplatılarak markalarının silinmesine veya sökülmesine, sökülemiyorsa imhasına, 95.383 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, her birinden 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Bir kısım davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini istemişlerdir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunmalar, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı “…firması arasında 30.05.2008 tarihinde DANIEL HECHTER markasının giyim eşyası üzerinde kullanılarak üretim ve satış yapılmasını konusunda anlaşmaya varıldığı, davacının 22.07.2009 tarihinde gönderdiği ihtarnameye göre bu sözleşmeyi feshettiği, daha sonra bu fesih nedeniyle artık diğer davalıların da DANIEL HECHTER markalı giyim eşyası üretim ve satış yapmamaları konusunda ihtar ettiği, karşı tarafın lisans sözleşmesinin tek taraflı olarak fesedilmeyeceğini savunduğu, her sözleşmenin feshedilebileceği, tek taraflı feshin diğer tarafa ulaşması ile sözleşmenin sona erdiği, bu feshin haklı olup olmadığının ise ayrı bir konu bulunduğu, eğer fesih haksız ise bundan zarar görne tarafların zarar ve ziyan talebinde bulunabilecekleri, lisans sözleşmesinin 22.07.2009 tarihinde sona erdiği sonucuna varıldığı, davalılardan “…firmasının lisans sözleşmesine aykırı davrandığı, sözleşmeye göre yapması gereken lisans ödemelerini kısmen yapmadığı, ayrıca lisans alan davalının, davacıya numune göndererek onay alması gerekirken, numune göndermeden ve üretim onayı almadan üretim ve dağıtım yaptığı, bazı model pantolonların paçalarında kalite problemi görüldüğü, kravatlarda kumaşın niteliğinin belirtilmediği, bazı ürün etiketlerinde kumaş üretim ve içerik bilgilerinin yer almadığı, dolayısıyla davalının lisans sözleşmesine aykırı hareket ettiği anlaşıldığı, davacı tarafından yapılan feshin haklı bir fesih olduğu, 556 sayılı KHK nın 21/9 maddesi gereğince, sözleşme şartlarının lisans alan tarafından ihlali halinde, tescilli bir markadan doğan hakların lisans alana karşı dava yoluyla ileri sürülebileceği, aynı maddenin 8. bendine göre de marka sahibinin, lisans alan tarafından üretilen malın kalitesini denetleme yetkisinin mevcut olduğu, dolayısıyla lisans sözleşmesine aykırı üretim ve satış durumunda sözleşmenin fesih tarihinden itibaren gerek sözleşmeye aykırı hareket eden lisans alan davalının, gerekse bu şekilde üretim ve satış yapılan malları satışa sunan, satan, davalıların eylemlerinin davacıların marka hakları kapsamında ihlal niteliğinde değerlendirileceği, lisans alan davalının eylemleri de lisans konusu marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, kendilerine gönderilen noter ihtarlarına rağmen dava konusu malları satmaya devam eden diğer davalıların da bundan dolayı sorumlu oldukları, zararın belirlendiği, davalı Marka Dünyası hakkında davacı tarafın maddi tazminat talebi olmadığı, eylemlerin 556 sayılı KHK nın 62. maddesine ile TTK nın 58. maddesi ve BK nın 49. maddelerine göre manevi tazminatı da gerektirdi, hükmün ilanı talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalılardan “…firmasının lisans sözleşmesine aykırı üretim yapmasının, yaptırmasının, lisans anlaşmasının fesih tarihi olan 22.07.2009 tarihinden sonra davacıya ait Daniel HECHTER markasını kullanmalarının, lisans sözleşmesine aykırı mal üretim ve satışı yapmalarının ve yaptırmalarının, diğer davalıların ise lisans sözleşmesinin feshine ve kendilerine gönderilen ihtarnamelere rağmen bu şekildeki üretilen Daniel HECHTER markalı malları ve öncesinde
de sözleşmeye aykırı ve izinsiz olarak üretilen malları mağazalarında satmalarının, davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, bu tecavüzün ref’ ine ve men’ ine, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, 22/07/2009 tarihine kadar ve lisans sözleşmesi çerçevesinde üretilip satışa konulan mallar hariç olmak üzere davalıların Daniel HECHTER markalı mal üretmelerinin, fason imalat yaptırmalarının, lisans sözleşmesine aykırı ve izinsiz üretilmiş malları iş yerlerinde satmalarının ve marka ya da münhasır lisans sahibinin izni olmaksızın iş yerlerinde Daniel HECHTER markalı mallar için yetkili bayi, yetkili satıcı imajı verilecek biçimde tanıtıcı levha ve benzeri ticari tanıtım evrakı kullanmalarının önlenmesine, bir kısım davalılar yönünden maddi ve manevi tazminatın kısmen kabulüne verilmiştir.


Karar, davalı … Tek. Ltd. Şti. dışındaki taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı … Tek. Ltd. Şti. dışındaki taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı … Tek. Ltd. Şti. dışındaki taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı ile mümeyyiz davalılardan alınarak yek diğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.152,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay