“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ : … 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/09/2012 tarih ve 2007/167-2012/210 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 15/04/2014 günü hazır bulunan davacılardan… Teknik Plastik Boru Ve Elemanları San. Tic. A.Ş. temsilcisi Adil Mirmahmutoğulları, davacılar vekili Av. …, davalılardan Alsim Alarko vekili Av. … Eyüboğlu ve davalılardan Devlet Su İşleri vekili Av. Ayşe Altaş dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacılar vekili, müvekkillerinden Kemal Gürbüz’ün Türkiye’den Kıbrıs’a su götürülmesi ile ilgili olarak “Kıbrıs Su ve Elektrik Projesi-Dragon Çayından-İnterconnectde Sisteminden” isimli projenin ve 1996/742 sayılı “Sualtında Akışkan Maddeleri Taşıyan Yüzen Boruhattı” isimli incelemesiz patent belgesinin sahibi olduğunu, bu projenin hayata geçirilmesi için müvekkili … Gürbüz’ün proje danışmanı olacak şekilde müvekkili şirket ile davalı şirketin içinde bulunduğu konsorsiyum oluşturulduğunu, projenin bakanlar kurulunda tanıtıldığını, çalışmalara başlandığını, ancak davalı şirketin olumsuz tavırları nedeniyle müvekkili … Gürbüz’ün konsorsiyum ile proje danışmanlığı sözleşmesinin imzalanamadığını, davalı şirket tarafından müvekkillerinin projeden uzaklaştırıldığını ve davalı şirketin dava dışı Hollanda firması ile projeyi üstlendiğini, oysa bu projenin telif hakkının müvekkillerine ait olduğunu, davalıların izinsiz olarak projeyi uygulamaya çalıştıklarını, bunun patent hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğunu ileri sürerek, patent hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tesbit ve meni ile şimdilik 180.000 USD maddi ve 100.000 USD manevi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini ve projenin talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı şirket vekili, davacıların dayandığı patent başvurusunun davacı şirkete ait olması nedeniyle diğer davacıların dava açma yetkilerinin bulunmadığını, yine Kemal Gürbüz’e ait olduğu iddia edilen projeye dayalı olarak da diğer davacıların dava açma haklarının bulunmadığını, davaya konu projeye ilişkin müvekkiline ait tescilli patent belgesinin bulunduğunu, davacı tarafın dayandığı projenin eser niteliğinde bulunmadığını, projede ortaya konulan unsurların… Gürbüz’e ait olmadığını, deniz üzerinde yüzen borularla su nakli konusunun davacılara ait bir fikir ve proje olmadığını, böyle bir çözümün 1980’li yıllardan itibaren bilindiğini, 27.05.1998 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile müvekkili şirketin projede lider firma olarak belirlendiğini, davacı tarafın patent belgesinde yüzen boru biçimi düz iken müvekkilinin patent belgesinde bombeli olduğunu, ara ağırlıklar, yatay kablo ve askı kabloları, yüzdürme tankı, dibe bağlama kabloları ve kıyı bağlantısı gibi unsurların farlı olduğunu, dolayısı ile müvekkiline ait proje ile davacıya ait projenin farklı olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.


Diğer davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın dayandığı denizin altından borular ile su taşınması projesinin temel fikrinin 1996 yılından çok daha önceki yıllarda ilgili sektörde bilindiği ve dünyanın çeşitli yerlerinde benzeri projelerin uygulandığı, davacının dayandığı projenin sahibinin hususiyetini taşımaması nedeniyle FSEK anlamında eser niteliğinde bulunmadığı, davacı şirkete ait patent belgesine konu istem yönünden ise, taraflara ait projelerin aynı ana fikirden hareket etmelerine rağmen farklı unsurlar içerdikleri, boru sistemine bağlanan ağırlıkların sabitlenmesi, boru hattının şekli, taşıyıcı kabloların ve ara ağırlıkların ve bunların bir ucunun boruya bağlı olması gibi unsurların farklı oldukları, dolayısı ile davalıya ait projenin davacı şirkete ait patent belgesine konu buluş ile farklı olduğundan patente tecavüz ve haksız rekabetin mevcut olmadığı gerekçesiyle, davacı … yönünden aktif husumet yokluğundan, diğer davacılar yönünden esastan davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalıların eylemlerinin patente tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmediğinin belirlenmesine ve 551 sayılı KHK’nın 131. maddesinin (b) bendi uyarınca da davalı patentinin hükümsüzlüğüne karar verilmeden önce yapılmış ve uygulanmış sözleşmelerin hükümsüzlük kararından etkilenmeyecek olmasına göre davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİ ile usul ve yasaya uygun bulunan kararın ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp, davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 04,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 15/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak ; Yargıtay