“İçtihat Metni”


Taraflar arasında görülen davada verilen 26.04.2012 tarih ve 2006/490-2012/177 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25.03.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, ait iken 23.03.2006 tarihli noterden yapılan devir sözleşmesi ile “” markasının müvekkiline devredildiğini, tescilli ve yasal koruma altındaki bu markanın yıllardır yurt içinde ve yurt dışında tanınmış ve maruf hale gelmiş olduğunu ancak davalının söz konusu markayı haksız ve hukuka aykırı olarak kullanmak suretiyle markaya tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek, davalının haksız olarak kullanmakta olduğu “” marka ve unvanını haksız rekabet ve hüsnüniyet kaidelerine aykırı kullanmasının önlenmesine, davalının “” markasını taşıyan tüm emtia, her türlü basım evrak, etiket ve tanıtma vasıtası ile ticari belgelerin toplatılmasına ve imha edilmesine ve mahkeme kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş; açılan birleşen davada ise davalının “” ibaresini içeren ticaret unvanının Sicil Müdürlüğü’nden terkinini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, “” markasının pasta ve tatlı emtialarında gerçek sahibinin müvekkili olup, müvekkili şirketin 01.01.1956 yılından beri aynı adreste anılan markayı pasta ve tatlı türündeki ürünlerde kullanageldiğini, bu markanın başlangıçta aile fertleri ile gerçek şahıs vergi mükellefi olarak kullanıldığını, davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak, asıl ve birleşen davaların reddini istemiş; açtığı karşı davada ise müvekkilinin kuruluş tarihi itibariyle devir alan devir eden .Ş’den önce kurulan bir şirket olduğunu ileri sürerek, davacıya ait “” ibareli marka tescil belgesinin hükümsüzlüğü ile iptaline, karşı davalı tarafından “” markasının kullanımının men’ine ve kararın gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.


Davacı-karşı davalı vekili, karşı davanın reddini istemiştir.
…/…
-2-

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, isminin davalı tarafça 01.01.1956 tarihinden, davacı tarafça ise 03.01.1957 tarihinden itibaren kullanılmaya başlandığı, mevcut duruma göre her iki tarafın da bu ibareyi kullanırken uzun süre sessiz kaldıkları ve hak kaybına uğradıkları, sessiz kalma nedeniyle davacı tarafın marka hakkına tecavüz teşkil etmediği gibi haksız rekabet de oluşturmadığı, diğer yandan birleşen dosya açısından ticaret unvanının sicilden terkini şartlarının bulunmadığı, karşı dava açısından ise aynı gerekçelerle tescilli “” markasının hükümsüzlüğü şartlarının doğmadığı sonucuna varılarak, asıl, karşı ve birleşen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.


Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin herbir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay