“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada… Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk (…. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk) Mahkemesi’nce verilen 14/06/2012 tarih ve 2009/172-2012/214 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili adına “….” hizmet markasının…’nde 2002/09282 No ve 22/04/2002 tarihi ile 35. sınıfta tescilli olduğunu, aynı ibareyi içeren markaların 2005 18540 ve 2008 … tescil no’su ile 36, 37, 42. sınıflarda davalı adına tescil edildiğini, davalıya ait söz konusu markaların tecavüz oluşturduğunu, iltibasa ve tüketici yanılgısına neden olduğunu, diğer taraftan iş bu markalar için davalı tarafça dava dışı … Gayrimenkul Geliştirme İnşaat ve Ticaret A.Ş. ile 14/09/2009 tarihli Marka Kullanımı Muvafakat Sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafın bu sözleşmeye istinaden… Yakasında…’de … Gayrimenkul Geliştirme İnşaat ve Ticaret A.Ş’nin inşa ederek “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi, satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri kapsamına girecek şekilde satacağı konut, ticaret merkezi, alışveriş merkezi ve benzeri kullanım alanlarından oluşan inşaat projesinde marka kullanım sözleşmesi ile kullandırma hakkı tanıdığını, ileri sürerek marka hakkını ihlal ve tecavüz oluşturan davalı adına tescilli 2005 18540 ve 2008 66457 nolu markaların hükümsüzlüklerine karar verilmesini ve markaya tecavüz ile haksız rekabetin tespiti ve sona erdirilmesini, 3.000 TL maddi tazminata karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, yetki itirazında bulunduklarını, davacı markasının hükümsüzlüğü için dava açıldığını, bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkil şirketin davacı şirketten yaklaşık 1,5 sene önce kurulduğunu, … markasını kurulduğu tarihten itibaren aralıksız olarak davacıdan önceki tarihten itibaren kullandığını, davacının uzun süre sessiz kaldıktan sonra dava açmış olmasının da hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ettiğini, müvekkile ait hükümsüzlüğü talep edilen markaların … nezdinde tescilli olması nedeniyle haksız rekabet ve tazminat taleplerinin yasal dayanağının bulunmadığını, davaya konu markaların tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin birbirinden oldukça farklı olduğunu, “…” markasının davacı ile özdeşleşen bir marka olmadığını, davacı iplik ticareti yapan bir şirket iken müvekkilinin her türlü inşaat ve bağlantılı işlerin yapılması ile iştigal ettiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, tarafların ticari faaliyet alanlarının ve markalarının tescil edildiği sınıfların incelenmesinde, hitap ettikleri müşteri kitlesinin farklı ticari faaliyet alanına ilişkin olduğu, bu bakımdan davalı markasının davacının seri markalarından birisi olarak algılanmasının mümkün olmadığı, bu hali ile tüketicinin markaların orijinini karıştırma ihtimalinin çok zayıf olduğu, bahse konu lisans sözlemesi içeriğinin de davacının marka haklarını ihlal eder nitelikte olmadığı, sonuç itibariyle markanın hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine, karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

 Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 04,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay