“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada … 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02.02.2012 tarih ve 2010/53-2012/22 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin medya şirketlerinden … Fm aracılığıyla haberleşme, radyo, TV yayıncılığı ve reklamcılık sektörlerinde faaliyette bulunduğunu, müvekkilinin zaman, emek ve sermaye harcaması neticesinde “…” markasının tanınırlık ve bilinirlik düzeyine ulaştığını, markanın tanıtım amacıyla reklam, promosyon ve sponsorluk yolu ile tanınmışlığının artırıldığını, müvekkilinin … ana markası altında yaklaşık 60 adet seri markasının olduğunu, müvekkilinin … ibaresini ilk defa 1998 yılında tescil ettirdiğini, davalı tarafından …… ibaresi için marka başvurusunda bulunulduğunda, müvekkili tarafından söz konusu marka başvurusuna itirazda bulunulduğunu, ancak müvekkili itirazının reddedildiğini, taraf markalarının görsel, biçimsel ve anlamsal olarak benzer olduklarını, dava konusu markanın müvekkilinin esas unsuru … olan seri markalarından biri olarak algılandığını, müvekkiline ait markaların hitap ettiği tüketicinin bilgilenmiş tüketici olmadığını, ülkenin dört bir yanında yaşayan farklı kültür seviyesindeki kimselerin müvekkilinin tüketici kitlelerini oluşturduğunu, dava konusu markanın tescil kapsamında yer alan 35, 38 ve 41. sınıflar yönünden müvekkili markalarının kapsamında yer alan hizmet sınıfları ile aynı olduğunu, taraf markalarının benzer olmasının, orta düzeydeki tüketici nezdinde her iki marka arasında iktisadı bir bağlantı olduğu intibası uyandırmak suretiyle karışıklığa sebebiyet verdiğini iddia ederek, davalı adına 2007/54501 sayılı “……” markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davacı markasının tanınmış marka olduğu yönündeki beyanların gerçeğe aykırı olduğunu, davacı adına tescilli markalardan herhangi birinin tanınmış marka olduğunu gösterir hiçbir delilin de dosyaya sunulmadığını, halihazırda tescilli onlarca … ibareli marka var iken, davacıya … ibaresi üzerinde herhangi bir tekel hakkı tanınamayacağını, taraf markaları bütün olarak değerlendirildiğinde, bıraktıkları izlenimin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre, davalı markasının davacının seri markalarından biri olduğu yolunda yanılgıya düşebileceği ve dolayısıyla 556 sayılı KHK’nın 42/1-b maddesi yollamasıyla, 8. maddenin 1-b maddesinde belirtilen markaların halk tarafından karıştırılma ihtimali söz konusu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalı adına tescilli 2007/54501 sayılı …… ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,05 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay