“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada …. 3. Asliye Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/01/2012 tarih ve 2011/94-2012/20 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı … Merkezi Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin 2009/26293 sayı ve “…an +şekil” ibareli marka başvurusunun … resmi markalar bülteninde yayınlanmasını takiben, diğer davalı şirketin itirazda bulunduğunu, Markalar Dairesince itirazın reddine karar verildiğini, ancak ret kararına itiraz sahibinin yaptığı yeniden inceleme taleplerinin …’nın dava konusu nihai kararı ile kabul edilerek marka başvurularının reddine karar verildiğini, oysa müvekkilinin 1975 yılından bu yana fiilen ve ticaret ünvanının ayırt edici ilavesi olarak “…AN” ibaresini kullandığını, bu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin başvurusu ile davalının markalarının arasında benzerlik ve karıştırma ihtimalinin bulunmadığını davalı markasının tanınmış olmadığını iddia ederek….’nın 2011-M-616 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı … vekili; enstitü işlem ve kararlarının usule ve KHK hükümlerine uygun olduğunu, dava konusu markaların benzer olduğunu, tüketici nezdinde söz konusu markalar arasında iltibas yaratacağını savunarak davanın reddini istemiştir.


Davalı şirket vekili; müvekkili şirketin markaları ile dava konusu başvurunun benzer bulunduğunu, karıştırma ihtimalinin ve KHK 8/4 hükmü koşullarının gerçekleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; çekişmeli hizmetlerin itiraza dayanak 2002/9883 ve 2004/8186 sayılı markaların kapsamlarındaki hizmetler ile örtüştüğü; aynı veya aynı tür oldukları; diğer taraftan başvuru ve itiraza dayanak markalardaki ilaveler nedeniyle, işaretler aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer
sayılmazlar ise de; en azından bağlantı kurulması suretiyle karıştırılma riski bulunacak düzeyde benzer olduğu,davalının “…” ibareli markalarının seri marka niteliğini taşıdığı, ayrıca “…” ibaresinin 1984’ten itibaren davacının ticaret ünvanının ayırt edici unsuru olarak tescilli bulunduğu, özellikle alışveriş merkezleri ve mağazacılık hizmetleri ile ev tekstili konusunda belirli bir kullanım yoğunluğuna ulaştığı, esasen davalının itiraza mesnet markalarının KHK’nın 7/1-i ve 8/4 hükmü kapsamında tanınmış olup olmadığının somut olayda sonuca etkisi bulunmadığı, zira davacı başvurusunun kapsamındaki çekişmeli hizmetlerin davalının 2004/8186, 2002/9883 sayılı markalar kapsamında da aynen yer aldığı; bir diğer ifade ile aynı veya aynı tür oldukları, farklı bir hizmetin/malın olmadığı; bu halin karıştırma ihtimalini artıran bir etken olduğu gibi, KHK 8/4 hükmünün tartışılmasını da gereksiz kıldığı davacının “…AN” ibareli başvurusunun davacının 2004/8186 ve 2002/9883 sayılı “…” ve “Ev … alışveriş merkezi” markaları ile sescil, kavramsal ve görünüm ve genel izlenim itibariyle en azından ticari, idari veya ekonomik bağlantı olduğu yanılgısına neden olacak düzeyde benzer olduğu; özellikle “…” ibaresinin davacı markalarında asıl veya tek unsur iken, başvuru da ilk 5 harf oluşu; ev kurma fiiline ilişkin emir kipi (…) ve bu işi yapan, (…AN) anlamına gelen ibarelerin sescil ve kavramsal benzerliğinin kaçınılmaz olarak taraf işaretlerini benzer kıldığı; dolayısıyla genellikle çekişme konusu hizmetleri ve markalarını yan yana görme imkanı bulunmayan ortalama tüketicide bıraktığı genel izlenim, görünüm,okunuş ve anlam olarak benzer oldukları; bu nedenle, sunulan hizmetlerin aynı firmaya ait olduğu veya aralarında ticari, idari bir bağlantı bulunduğu yanılgısına sebep olacağı, karıştırılması ihtimalinin ve KHK’nin 8/1-b hükmü anlamında tescil engelinin bulunduğu davacının çekişmeli ibareyi fiilen kullanımının ve ticaret ünvanının ayırt edici ilavesi olmasının tespit edilen tescil engelinin aşılmasını sağlamayacağı ve davalının iltibas yaratan davalı başvurusuna itiraz imkan ve hakkını ortadan kaldırmayacağı, …. kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı davacı vekili ile davalı … Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


1-Davalı … A.Ş’nin aleyhine bir hüküm verilmemiş olup, adı geçen davalının kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.


2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … A.Ş. vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.05 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay