“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ….3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/04/2012 tarih ve 2011/13-2012/88 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin “… ” markasını 5 ayrı biçimde TPE nezdinde tescil ettirdiğini, ancak davalının müvekkiline ait markayı izinsiz olarak üretip satmakta olduğu “… ” markalı yangın söndürücüler üzerinde kullandığı, bu durumun müvekkilinin haklarına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek müvekkilinin “… ” markasına tecavüzün önlenmesini, 5.900 TL maddi, 29.500 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 35.400 TL tazminatın, davalı fiillerinin gerçekleştiği tarihten itibaren kamu alacaklarına uygulanan oranda faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının “…” ibareli markasını davalı yanın yangın söndürme cihazlarında izinsiz olarak kullanmak suretiyle markaya tecavüzde bulunduğunun tespiti ile men’i ne, 5.900 TL maddi ve takdiren 5.900 TL manevi tazminatın, fiilin gerçekleştiği 09/12/2010 tarihinden itibaren işletilecek kamu alacakları için öngörülen faiz oranıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, karar kesinleştiğinde özetinin ilanına karar verilmiştir.


Kararı davacı vekili temyiz etmiştir

Yargıtay Kararı


1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.


2- Ancak, dava, markaya tecavüzün tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, bu davaların ayrı davalar oldukları, objektif dava birleşmesi sonucu birlikte açıldıkları dikkate alınarak hüküm tarihindeki AAÜT’ne göre ayrı ayrı değerlendirilmesi ve buna göre davacı taraf yararına ayrı ayrı vekalet ücreti tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde yalnızca maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, markaya tecavüzün tespiti ve meni isteminin reddi bakımından vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle temyiz eden yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de; kanuna aykırı olan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasının gerektirmediğinden, kararın HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir



SONUÇ:

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile kararın hüküm fıkrasına 9. bent olarak “Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 1.800 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine kararın düzeltilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay