“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada…..Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24/05/2012 tarih ve 2006/653-2012/126 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … Mirascıları ve katılma yoluyla davacı vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin özellikle başta boza olmak üzere sirke, limon suyu vs. üreten Türkiye’nin en büyük ve en eski şirketlerinden biri olduğunu, çok eski bir Türk içeceği olan Bozanın 1876 yılında davacı şirketin yönetim kurulu başkanı …’nın büyük babasının babası olan merhum …Bey tarafından “…ı” olarak üretime başladığını, halen davacı şirket tarafından kullanılmakta olan …. markasının şirketin ticaret unvanı ile adeta bir bütün olarak 1940’lı yıllardan bu yana kullanılarak ayırt edici bir nitelik kazandığını ve bu kullanım sonucu maruf hale geldiğini, davalıların müvekkili şirketle ticari bir ilişkisi olmadığı halde hem davacı şirketin ticaret unvanını, hem de “…ı” ve “Kuruluş 1876, ibaresi ile boza küpü resmini kullandığını, davalı ürünlerinin kaliteli olmadığı gibi, gıda üretim izinlerini de almadığını, davalılarca üretilen ve piyasaya sürülen ürün ve ambalajların davacıya ait ürünlerle ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalıların ürünleri düşük bedelle piyasaya sürdüğünü ileri sürerek, davalıların davacı şirketin unvanına, – markasına vaki tecavüzün ve haksız rekabetin kaldırılmasına, şimdilik 1.000.000.000 TL maddi, 3.000.000.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsiline, fiili durumun ortadan kaldırılmasına, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalılar vekili, vefa bozası, sirkesi, amblem ve şekilleri ile kullanım hakkının davacıya ait olmadığını, bu hakkın miras yolu ile aralarında müvekkillerinin de bulunduğu mirasçılar tarafından kullanılageldiğini, bu hakkın hiç kimseye verilmediğini, paylaşılmadığını yada tahsis edilmediğini, tescil edilmemiş olsa bile müvekkillerinin dava konusu markayı kullanma hakkı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı …’nın … ibareli marka sahibinin varisi olmasının yanında davacı yanın markasını veya markasıyla iltibas oluşturur kullanımını gösterir delil sunmadığı; davalı …’nın iş yerinde… ibaresini tabela, ürün ambalajları ve tanıtım materyallerinde kullandıkları görüldüğü, adı geçen davalının tescilli markası … Turşu … olarak turşu emtiası ile tescilli olup, boza emtiasını içermediğinden, davalının… varisi olmaması ve… boza ibareli markada mirasçı sıfatıyla hak sahibi olmaması nedeniyle kullanımının yasal zeminde olmadığı, bu kullanımı gören ürün tüketicilerinin davacı markası olduğu zannıyla bu ürünü kullanacakları dolayısıyla davalının kullanımı ile davacı markasının iltibas oluşturduğu, bu halde de davacı markasına davalının tecavüzde bulunduğu anlaşıldığı gerekçesiyle, diğer talepler ile ilgili bozmadan önce verilen karar kesinlemiş olmakla, o talepler yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı vekili maddi tazminat talebiyle ilgili talebini atiye terk ettiğinden, konusu kalmayan bu taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına, davalı …’nın … markasını kullanmak suretiyle davacı yanın tescilli markasına tecavüzde bulunduğunun tespiti ile tecavüzün men ve ref’i ne, taktiren 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı mirasçılarından veraset payları oranında alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin ve davalı … yönünden talebin reddine karar verilmiştir.


Kararı, davalı …

mirasçıları ve katılma yoluyla davacı vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve davalılardan …’nın kullanımının davacı markasına tecavüz oluşturduğunun belirlenmiş bulunmasına ve anılan davalının….mirasçısı olmamasının da bu davada tesis olunan hükme bir etkisinin olmamasına göre, davalı …… mirasçıları ve katılma yoluyla kararı temyiz eden davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan sebeplerle, davalı …… mirasçıları ve katılma yoluyla kararı temyiz eden davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 115,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı … Mirascılarından alınmasına, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay