“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.02.2012 tarih ve 2010/986-2012/60 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 11.02.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, “…” ibaresinin müvekkiline ait Laboratuvar Enformasyon Sistemleri Yazılımlarında 2002-2003 yılından buyana markasal olarak kullanıldığını, tescilsiz olarak kullanılan “…” ibaresinin davalı tarafından aynı mal ve hizmet sınıflarında kullanılmak üzere tescil edildiğini, davalı markalarında kullanılan şekil unsurunun ve markanın tescil edildiği bilgisayar yazılım hizmetini betimleyen “yazılım” ibaresinin markalara herhangi bir ayırt edicilik katmadığını, aksine sunulan emtia ve hizmeti betimleyici nitelikte olduğunu, 2007 yılında kurulan davalı şirketin dava konusu markaları kötü niyetle tescil ettirdiğini, davalının tescildeki amacının markayı kendi adına kullanmak değil, davacının kullanımını engelleme tehdidiyle markayı satın alınmasını sağlamak olduğunu, “…” ibaresinin aynı zamanda davalı şirketin ticaret unvanında yer aldığını ve bu kullanımın da haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek davalı şirket adına 2007 52106 ve 2007 51643 numaraları ile tescilli “alis” ve “alis yazılım a şekil” ibareli markaların hükümsüzlüğüne, davalının, haksız rekabete neden olduğunun TKK 56, 57/1-5 ve 58.maddeleri uyarınca tespiti ile davalının ticaret unvanından “…” ibaresinin silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, 2007 yılına kadar … Bilgisayar ticaret unvanıyla şahıs şirketi olarak çalışan müvekkili şirketin kurucu ortağı … … iş yaptığı pek çok sağlık kuruluşunda kurmuş olduğu ALİS programı nedeniyle artık kendi ismiyle değil de satmış olduğu … programıyla beraber anılması üzerine … Yazılım Bilgisayar Ltd. Şti. kurduğunu, sonra da dava konusu markaları müvekkili şirket adına tescil ettirdiğini, müvekkili şirketin “…” adlı ürününü ilk olarak 2004 yılında çeşitli kurumların laboratuarlarında kullanmaya başladığını, 2007 yılından itibaren de “…” ibaresini tescilli marka olarak kullandığını, tescilin kötüniyetle yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin “…” ibaresi üzerinde 2003 yılı Temmuz ayından bu yana kullanması nedeniyle öncelik hakkına sahip olduğu, davalıya ait markaların davacının tescilsiz olarak kullandığı marka ile ayırt edilemeyecek derecede benzer ve aynı mal ve hizmetler için kullanıldığı, davalı markasında ayrıca şekil unsuru ve yazılım ibaresi olmasının markalar arası iltibası ortadan kaldırmadığı, davacının tescilsiz markası ile davalının ticaret unvanının esas unsurunun ve faaliyet konularının aynı olup davalının tescilli ticaret unvanı ile davacının tescilsiz markası arasında iltibas olduğu, davalı markaların hükümsüz kılınması ve ticaret unvanındaki “alis” ibaresinin silinmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı şirket adına 2007 52106 ve 2007 51643 numaralı ile tescilli “alis” ve “alis yazılım a şekil” ibareli markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalı … Yazılım Bilgisayar Ltd. Şti. nin ticaret unvanındaki “…” ibaresinin silinmesine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekili ile davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay