“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/03/2011 tarih ve 2008/30-2011/58 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 11/06/2013 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşeleri


Davacı vekili, müvekkilinin ”… ‘ ve ‘…’ ibareli tescilli markalarıyla LPG piyasasında faaliyet gösterdiğini, bayileri vasıtasıyla anılan markalarını taşıyan tüplerle satım yaptığını, preslenmiş vaziyette toplam 59 adet tüpün davalı … tarafından toplandığını, diğer davalıya ait araçla taşınırken yakalandığını, marka hakkına tecavüz ile haksız rekabette bulunduğunu, zarara neden olduklarını ileri sürerek, fiillerin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine, maddi durumun ortadan kaldırılmasına, tüplerin imhasına, 15.998.35 TL maddi tazminatın tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalılar vekili, müvekkili …’un taşıyıcı olduğunu, diğer davalının talebi ile ücret karşılığı taşıma yaptığını, bu müvekkiline husumet düşmeyeceğini, diğer davalının hurdacılardan topladığı ömrünü yitirmiş tüpleri daha büyük hurdacılara satarak ticaret yaptığını, haksız rekabet koşullarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı … .’in davacıya ait markaları taşıyan boş tüpleri piyasadan topladığı, preslediği, diğer davalıya ait araçla taşıtırken el konulduğu, eyleminin 5307 sayılı Kanuna aykırılık teşkil ettiği, TTK’nın 57/10 maddesi uyarınca haksız rekabette bulunduğu, davacı zararının, el konulma tarihi ile dava açılması tarihindeki süre darlığı nedeniyle tüplerin tedavül etmeyeceği dikkate alınarak salt depozito gideri mahsup edilerek tüp maliyeti bedelinden ibaret bulunduğu, diğer davalının haksız eylem kastı bulunmadığı, ücret karşılığı hurda taşımacısı olduğu gerekçesiyle davalı … hakkındaki davanın reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulü ile eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, el konulan tüplerin imhasına, 2.055.00 TL’nin tahsili ile hükmün ilanına karar verilmiştir.


Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI


1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamları dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.


2-Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Davacıya ait “…” ve ‘…’ markalarını ihtiva eden toplam 59 adet 12 kg’lık tüpün davalı … tarafından preslendiği, satılmak üzere diğer davalıya taşıttırılırken yakalandığı hususu çekişmesizdir. Davacı taraf, markaya tecavüz ile haksız rekabetin tespiti yanında maddi tazminatın da tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, yazılı şekilde tazminata hükmedilmiştir. Ancak, dava konusu 59 adet tüpün tümüyle yeni olduğunun kabulü ile hüküm tesis edilmiş ise de anılan tüplerin ekonomik ömürlerini tamamlamadığının kanıtlanamamasına, esasen bu kadar tüpün tamamının yeni olmasının da hayatın olağan akışına uygun bulunmamasına göre mahkemece, belirlenip hükmedilen tazminat miktarından hüküm tarihinde geçerli mülga BK’nın 43 ve 44 ncü maddesi hükümlerince uygun bir miktar hakkaniyet indirimi yapılıp yapılmayacağının tartışılmaması doğru görülmemiş, kararın bu yönden davalı … yararına bozulması gerekmiştir.


3-Ayrıca, uyuşmazlığa konu tüplerin ne zaman toplanarak preslendiklerinin belli olmaması, el koyma tarihi ile dava açıldığı tarih ile yenilerinin yerine konulması için gerekli süre esas alındığında, davacının makul bir süre için kar kaybının olacağı dikkate alınıp, kar kaybı zararın ne olacağı yönünde ek rapor alınması, şayet bu şekilde bir tespit yapılamaması halinde mülga BK’nın 42. maddesi uyarınca makul bir tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması da yanlış olmuş, kararın bu yönüyle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


4-Öte yandan, taşıyıcı olan ve kendisini vekille temsil ettiren davalı … hakkındaki dava yazılı gerekçeyle reddedilmiş olmasına rağmen, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi durumun ortadan kaldırılması davası nedeniyle lehine maktu ve ayrıca diğer davalıdan ayrı bir nedenle maddi tazminat davası dolayısıyla bağımsız şekilde nispi vekalet ücreti tayin edilmemesi doğru görülmemiş, kararın davalı … lehine bozulması gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 11/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.