“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/12/2010 tarih ve 2009/229-2010/346 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin … nezdinde tescilli “…” ibareli markası varken davalı şirketin de davalı kuruma başvururak “…” ibareli markayı tescil ettirmek istediğini, başvuruya yaptıkları itirazın …’nin Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından reddedildiğine, oysa markaların benzer olduğunu, tüketiciler tarafından karıştırılacağını, iltibasa ve markalar arasında bağlantı olduğu düşüncesine sebebiyet vereceğini ileri sürerek, … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 2009-M-2747 sayılı kararının iptalini, davalı markasının hükümsüzlüğü ile terkinini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı … vekili, markalar arasında esas unsur, bütünlük ve telaffuz yönünden benzerlik bulunmadığını, “nefis” ibaresinin gıda maddelerini tanımlamak ve nitelendirmek için kullanılıp ayırdedicilik gücünün çok zayıf olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, markalar arasında hiç bir benzerliğin olmadığını, ilgi dahi kurulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b ve 8/1-b maddeleri anlamında markaların birbiriyle benzer olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay