“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen ….01.2011 tarih ve 2010/40-2011/… sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16.04.2013 günü hazır bulunan davacı-karşı davalı vekili Av. … ile davalı-karşı davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekil, müvekkilinin tescilli ‘ÜLKER NAPOLİTEN’, ‘NAPOLİTEN’ ve ‘ÜLKER NAPOLİTEN+Şekil’ ibareli tescilli markalarının bulunduğunu, piyasada tanınmış olduklarını, davalı Detay firmasının ‘NAPOLİTEN’ ibareli müvekkili ile aynı nitelikteki emtiayı diğer davalı adına piyasaya sunduğunu, marka hakkına tecavüz ettiklerini ileri sürerek, davalı eylemlerinin ayrı ayrı haksız olduğunun tespitine, haksız rekabetlerinin men’ine, maddi durumun ortadan kaldırılmasına ve diğer fer’i taleplerinin hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı-karşı davacı …Ş. ile diğer davalı vekili, ibare üzerinde hak sahibinin müvekkili Nestle firması olduğunu, iştiraki firma tarafından Dünya’da ilk kez İsviçre’de piyasaya sunulduğunu, Türkiye’de de 1904 yılında ilk kez müvekkili tarafından alınan Peter&Kohler firmasınca piyasaya arz edildiğini, davacının bu durumu bildiğini, davacı markalarının tescilinden önce hak sahibi olduğunu, esasen ibarenin çikolata cinsi bulunduğunu, kimsenin tekeline bırakılamayacağını, kullanımın 556 sayılı KHK’nin …. maddesi kapsamında kaldığını, müvekkili kullanımının uzun süreden beri devam ettiğini, davacının sessiz kalarak hak kaybına neden olduğunu açıklayarak davanın reddini istemiş, karşı davasında da; 556 sayılı KHK’nin 8-5, 35 ve 42. maddeleri uyarınca davacı markalarının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddialar, savunmalar, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ‘NAPOLİTEN’ ibaresinin vasıf bildirdiği, 1800 yıllardan beri davalı-karşı davacı ve bir çok firma tarafından küçük taneler halinde tek tek veya birkaç tanesi bir kutu
içinde çikolatalı ürünleri tanımlayıcı nitelikte kullanıldığı, davacı markalarında da esasen bu amaçla kullanıldığı, kendi markası ile şekillere yer verdiği, davalı-karşı davacının da ambalajında vasıf bildirme amaçlı kullandığı, belli aralıklarda da olsa davacı-karşı davalıdan önce kullanımının bulunduğu, kazanılmış bir haktan bahsedilecek ise öncelik hakkının davalı-karşı davacıda olduğu, davacı-karşı davalının taleplerinin yerinde bulunmadığı, markalarındaki ‘NAPOLİTEN’ ibaresinin yardımcı unsur olduğu, vasıf bildirici unsurların yan unsur olarak kullanılabilmesinin mümkün bulunduğu, her ne kadar salt ‘NAPOLİTEN’ ibareli markası mevcut ve bu marka çikolatalar bakımından 556 sayılı KHK’nin 7/c maddesi kapsamında yer almakta ise de bu markaya karşı 5 yıllık hak düşürücü sürede dava açılmadığı, kötüniyetin kanıtlanmadığı, davalı-karşı davacının uzun süreden beri bu tescillerden haberdar olmadığının kabul edilemeyeceği, verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiği, kararın icra edilememesi nedeniyle teminatın da serbest bırakıldığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

 Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacı … San. A.Ş.’den alınarak davacı-karşı davalı …Ş.’ye verilmesine, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalı …Ş.’den alınarak davalı-karşı davacı … San. A.Ş.’ye verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 16.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay