“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ:FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada … 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/11/2010 tarih ve 2007/45-2010/306 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07/05/2013 günü hazır bulunan davacı Av. … vekili ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri

Davacı vekili, müvekkilinin … markasının Türkiye’de kullanma hakkına sahip olduğunu, lisans sözleşmesinden kaynaklanan yetki gereği davalı şirketle perakende satış amacıyla bayilik sözleşmesi yaptığını, sözleşme uyarınca davalının sezon başında verdiği sipariş bedellerini dört adet çekle ödemesi gerektiğini, ancak alınan malların bedelinin verilen süreye rağmen davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle müvekkili tarafından bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, ancak davalı tarafından müvekkilinin lisans hakkı sahibi olduğu … markalı ürünleri satmaya ve bu markayı barındıran tabela, logo vb. eşyayı kullanmaya devam ettiğini, ayrıca müvekkilinden izinsiz olarak anılan markalı ürünleri yüksek oranda indirimli olarak satarak markanın itibarını zedelediğini, büyük bir alışveriş merkezinde davalının bayi olarak markalı ürünlerin satışını yaptığı işletmenin 3 gün kapatılıp tekrar açılması nedeniyle müvekkilinin alışveriş merkezi nezdinde itibarının zedelendiğini ileri sürerek, davalının eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ile markalı ürünlerin satışının men’i ve ıslah ile artırılmış olarak 251.463,85 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri

Davalı vekili, müvekkilinin satışını yaptığı ürünlerin orijinal olduğunu ve markaya tecavüzün söz konusu olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının haklı sebeple ve tek taraflı olarak 06.02.2007 tarihinden geçerli olacak şekilde bayilik sözleşmesini feshettiği, ancak bayilik sözleşmesi nedeniyle davalıya satılan orijinal malların davalının elinde bulundurulmasının yada üçüncü kişilere satılmasının marka hakkına tecavüz yada haksız rekabet oluşturmadığı, bunun taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmene aykırılık oluşturduğu, davacının bayilik sözleşmesi çerçevesinde davalıya satış için teslim ettiği markalı ürünler üzerindeki marka hakkının tükenmiş bulunduğu, ayrıca sözleşmenin feshinden sonra davalının markalı ürünleri sattığının da ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay