“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.07.2010 tarih ve 2009/91-20107156 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 02.04.2013 günü hazır bulunan davacı-karşı davalı vekili Av. … ile davalı-karşı davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili asıl davasında, müvekkili adına tescilli tanınmış “GAZİ” markası bulunduğunu, davalı şirketin ise ….02.2000 tarihinde … Ticaret Sicili’ ne tescil edilip, davacı şirket ile aynı alanda iştigal ettiğini, davalı ünvanında yer alan “GAZİ” ibaresinin müvekkilinin tanınmış markasına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek davacıya ait markaya davalının tecavüzünün ve haksız rekabetinin men’ine, davalı ünvanından “GAZİ” ibaresinin sicilden terkinine, hükmün gazete yoluyla ilanına, birleşen davasında ise, müvekkilinin dünyaca tanınmış markası varken davalı adına tescil edilen “GAZİ” ve ” GAZİ TÜRK” markalarının hükümsüz olduğunun tespitine, sicilden terkinine, davacıya ait markaya vaki haksız ve hukuka aykırı tecavüzün durdurulması ve önlenmesine, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı (karşı davacı) vekili, davacı markasının tanınmış marka olmadığını, marka tescillerinin yapıldığı emtia sınıflarında farklılık bulunduğunu belirterek asıl ve birleşen davaların reddini istemiş, karşılık davasında ise 556 sayılı KHK’nın 14.maddesi uyarınca 5 yılı aşkın bir süredir kullanılmayan davacı (karşı davalı) markasının sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, davacı markasının 556 sayılı KHK’nın 7/1-i maddesi anlamında tanınmış marka olduğu, davalının ise markayı önce et ve süt ürünleri için, daha sonra ise 29. ila 41. sınıflar bakımından tescil ettirdiği, davalının her iki markayı tescil ettirdiği tarihte davacının … dışındaki markasını ve tescillerini bildiğinde şüphe bulunmadığı ve kötü niyetli olduğu, davalının başka sınıflarda da tescil yaptırmakla “GAZİ” markasının tanınmışlığından haksız biçimde yararlanmaya çalıştığı, dolayısıyla davalının her iki marka tescilinin de hükümsüz kılınması gerektiği, davacının “GAZİ” ibaresi üzerinde üstün ve öncelikli hak sahibi ve tanınmış marka sahibi olması nedeniyle davalının ticaret sicil kaydındaki “GAZİ” ibaresinden sicilden çıkartılmasının gerektiği, davalının tescilli markaları kullanımının davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağı, davacı markasının tescile bağlandığı tarihin ….03.2003 olması karşısında 5 yıllık sürenin dolmadığı gerekçeleriyle, asıl davanın kısmen kabulü ile davalının ticaret unvanında yer alan “Gazi” ibaresinin sicilden terkinine, sair taleplerin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile davalıya ait 2000/17854 ve 2000/05091 nolu markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, sair taleplerin ve karşı davanın reddine dair verilen karar davalı (karşı davacı) vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin ….11.2008 tarihli kararı ile onanmıştır. Yine davalı (karşı davacı) vekili tarafından karar düzeltme istenmiş, bu kez Dairemizin 27.03.2009 tarihli kararı ile mahkeme kararı bozulmuştur.

Mahkemece bozma kararına uyularak ve bilirkişi raporu alınarak asıl davanın kısmen kabulüne, davalının ticaret sicilinden kayıtlı ticaret unvanındaki GAZİ ibaresinin sicilden terkinine, sair taleplerin reddine, karşı davanın reddine, birleşen 2004/912 esas sayılı davanın kısmen kabulüne, davalıya ait 2000 17854 nolu markanın, tescil tarihindeki … sınıflandırma tebliğine göre 29, 30, 31, ve 32. sınıf emtia yönünden hükümsüzlüğüne, anılan marka tescil belgesinde yer alan bu sınıflara ilişkin malların marka tescil belgesinden terkinine, sair sınıflar yönünden bu marka bakımından hükümsüzlük talebinin reddine, davalıya ait 2000 05091 nolu markanın hükümsüzlüğüne, … sicilinden terkinine, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.


1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin bütün ve davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.


…- Ancak, birleşen davada mahkemece benimsenen ….04.2010 tarihli bilirkişi raporunda 1996/19202 sayılı “GAZİ” markasının tanınmış marka olması nedeniyle; dava konusu 2000/17854 sayılı “GAZİ TÜRK + şekil” markasının kapsadığı 29. sınıftaki aynı tür emtia dışında kalan emtia ile farklı sınıflardaki 30, 31, 32. sınıf mallar bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi koşullarının gerçekleştiği, diğer 33 ila 41. Sınıflardaki mal ve hizmetler bakımından ise dava konusu markanın kullanılmasının davacı markasının ayırt edici karakterinin zedelenmesi sonucuna yol açmayacağı mütalaa edilmiş, mahkemece de 2000/17854 sayılı markanın 33 ile 41. sınıflara yönelik hükümsüzlük talebinin reddine karar verilmiştir. Ne varki ….04.2010 tarihli bilirkişi raporunda söz konusu 33 ila 41. sınıflar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi koşullarına ilişkin olarak soyut değerlendirme yapılmış olup bu haliyle hüküm tesisine yeterli ve elverişli bir rapor olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenle, dava konusu 2000/17854 sayılı “GAZİ TÜRK + şekil” markasının kapsadığı 33 ila 41. sınıflar için denetime elverişli olmayan bilirkişi görüşüne dayalı olarak hüküm tesisi isabetli değildir.


Ayrıca, davacı birleşen dava dilekçesinde anılan markanın davalı tarafça kötüniyetli tescil ettirildiği nedenine dayalı olarak da hükümsüzlük talebinde bulunduğu halde, karar gerekçesinde bu yönde olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmaması dahi doğru görülmediğinden kararın davalı-karşı davacı yararına bozulması gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin bütün ve davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (…) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalıdan alınarak asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 30,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacıya iadesine, 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay