“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen ….09.2010 tarih ve 2008/193-2010/383 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin 03, 08, 09., 14., 16., 18., 20., …., 22., 24., 25., 26., 28.,34.,35.,36., 38., 39., 40., 41., 42., 43. ve 44. sınıflarda tescilli “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, “…” markasının Türkiye’de ve dünya çapında tanınmış olduğunu, davalı şirketin 2005/29912 numarası ile “EL&LE” ibaresini 12. ve 20. sınıflarda tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuruya yaptıkları itirazın …’nca markaların benzer sayıldığı ancak emtialar farklı olduğundan kısmen reddedildiğini, davalı şirkete ait başvurunun tescili halinde müvekkiline ait “…” ibareli markalarla karışıklığa yol açacağını ve müvekkiline ait tanınmış “…” markasının tanınmışlığından yararlanacağını, müvekkiline ait markanın ayırt edici karakterini zedeleyeceğini ve müvekkili şirketin itibarının yıpranacağını, davalı şirketin kendi adına henüz tescil edilmeyen “…” markasını kullandığını ve bu kullanımın marka hakkına tecavüz oluşturduğu ileri sürerek, … …’nun 09.04.2008 tarih ve 2008-M-2482 sayılı kararının iptali ile markanın tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğünün tespiti ile marka sicilinden terkinine, davalı şirketin “…” markasını hertürlü kullanımının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, taraf markalarının benzer olmadığını, ayrıca davadan önce müvekkilinin söz konusu markadan kaynaklanan haklarından vazgeçtiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, davacı vekili tarafından sunulan belge ve faturaların incelenmesinde, davalının “…” markası üzerinde yasal hakkı bulunmadan markayı kullandığının anlaşıldığı, bu kullanımın yasal hakka dayanmayıp, davacının tescilli ve tanınmış marka hakkına tecavüz oluşturduğu, davaya konu marka başvurusu hükümden düştüğünden markanın hükümsüzlüğünün tespitine ilişkin karar vermeye yer olmadığı gerekçesiyle, … …’nun 09.04.2008 tarih ve 2008-M-2482 sayılı kararının iptaline, davalı şirketin eyleminin marka hakkına tecavüz oluşturduğu tespit edildiğinden davalı şirketin “…” markasının her türlü kullanımının önlenmesine, markanın hükümsüzlüğünün tespitine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.


Kararı, davalı şirket vekili ve davalı … vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve mahkeme hükmünde davacının kullandığı el&el markası yerine ”…” markasını kullanmasının önlenmesine karar verilmesinin mahallinde her zaman düzeltilebilmesi mümkün, maddi hata niteliğinde bulunmasına göre, davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün davacı yararına onanmasına, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay