“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28…2010 tarih ve 2010/77-2010/195 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen ….03.2013 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin 1969 yılında … dışında Türkiye’de ise 1982 yılında tescil ettirdiği tanınmış “Şekil + TİGER” markasıyla ayniyet derecesinde benzeri olan markaların, davalı tarafından tescil edildiğini, müvekkiline ait ürünlerin toplanılmak istenmesi üzerine bu durumun öğrenildiğini, söz konusu 95944, 135649, 88089, 92854, 92901 sayılı markaların hükümsüzlüğü için … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın kabul edildiğini, ancak daha sonra yaptıkları incelemede davalının 92370 sayılı bir başka markasının daha bulunduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, davalının kötü niyetle tescil ettirdiği markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın kötü niyetle açıldığını, sessiz kalma yoluyla hak kaybının söz konusu olduğunu, davacının bir başka markasının tescil başvurusunun reddi nedeniyle tescillerinin varlığını bildiğini, davacının markasının tanınmış olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davalının markasının …/07/1996 tarihli başvurusuyla …. sınıf için tescil edilmiş bir şekil markası olduğu, davacının aralarında …. sınıfın da bulunduğu aynı şekilden oluşan markalarının Türkiye’de 1992 yılında tescil edilmişse de … dışında ilk kez 1969’da tescil edildiği, davacıya ait markaların davalı markasının tescili tarihinde tanınmış marka niteliğinde bulunduğu, davalının tescillinin kötü niyetli olduğu, 556 sayılı KHK’nın 42/1-a maddesine göre markanın tescilinde kötü niyet varsa iptal davasının süreye tabi olmadığı, öte yandan davalının markası için yatırımlara yönelik promosyon veya tanıtım yaptığının kanıtlanamadığı gibi markayı uzun süreli yoğun kullanımının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava, 556 sayılı KHK’ye dayalı davalı markasının hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı tarafından davalının benzer ibareli başka markalarının hükümsüzlüğü için açılan … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2006/512 E.-2010/49 K. sayılı dava dosyasında alınan bilirkişi raporundaki tespitlere de dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak hüküm tarihi itibariyle anılan karar henüz kesinleşmemiş olup, mahkemece o davadaki rapora dayanıldığına göre, kararın kesinleşmesinin beklenmemesi doğru değildir. Nitekim anılan karar, Dairemize ait 14.06.2012 tarih ve 2010/8788 E.-2012/10506 K. sayılı ilam ile bozulmuş, karar düzeltme istemi de reddedilmiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2006/512 E.- 2010/49 K. sayılı kararının kesinleşmesi beklenmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, ….03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay