“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy (Kapatılan) Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/05/2011 tarih ve 2009/113 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin tanınmış ”KODAK” ibareli markaların sahibi olduğunu, markanın Türkiye’de tescilin ilk kez 1935 yılında yapıldığını, davalının 2007/07350 sayılı ”KODA” ibareli markayı TPE nezdinde tescil ettirdiğini, davalı markasının müvekkili markası ile iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, ”KODA” markasının müvekkili tarafında özel olarak tasarlandığını, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, taraf markalarının hitap ettikleri tüketici kitlesinin farklı olduğunu, müvekkili markasının ilgili sektörde ayırtedici nitelik kazandığını, davacının müvekkil markasına uzun süre sessiz kalarak hak kaybına uğradığını, sektörde ayırt edicilik kazanılmasından sonra dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı markasının dünyaca tanınmış bir marka olduğu, davalı markasının davacı markası ile okunuş, görünüş, yazılış ve genel intiba bakımından ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunduğu, davacı markasının tanınmış marka olması nedeniyle bu durumun iltibası artırdığı, davalının basiretli bir tacir gibi davranmayarak tescil için başvuru aşamasında kötü niyetli olduğu, davacı yönünden sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğrama şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yönbulunmamasına ve dava konusu marka ile davacı adına tescilli ve tanınmış ”KODAK” markasını oluşturan işaretler ile markaların tescilli olduğu 9., 37. ve 42. sınıf mal ve hizmetlerin aynı ve ya benzer türden olduklarının ve farklı sınıflardaki hizmetler bakımından da dava konusu markanın kullanılmasının tanınmış markanın itibarından haksız yararlanma oluşturacağının belirlenmiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 103,50 TL temyiz başvuru harcı ile 24,30 TL temyiz ilam harcının davalıdan alınmasına, 21.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay