“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ:FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada … Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.03.2011 tarih ve 2009/41-2011/82 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri

Davacı vekili, müvekkilinin … ve … ibareli marka başvurularının ve … … tasarımı başvurusu bulunduğunu, müvekkilinin ürün ve ambalajlarda kullandığı … ibaresinin, davalının … …, …, …, …, …, … ve … ibareli markalarına tecavüz oluşturmadığını, … ibaresinin 556 sayılı KHK’nın 12. maddesi anlamında dürüstçe kullanıldığını, taraf markalarının birbirine benzemediğini, iltibas yaratmadığını ve marka haklarına tecavüz oluşturmadığını, davalı tarafından müvekkiline … markalı ürünlerin reklamlarının durdurulması, ürünlerin raflardan çekilmesi ihtarının haksız olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin markaları ve tasarımlarının davalının markaları ile iltibas yaratmadığı, marka haklarına tecavüz oluşturmadığı hususunun 556 sayılı KHK’nun 74. maddesi uyarınca tespitine, davacının kullanımının KHK’nın 12. maddesi anlamında iyiniyetli kullanım olduğunun tespitine karar verilmesini ve davalı adına tescilli … sayılı … … …nolu … … nolu … ve … nolu … ibareli markasının 556 KHK’nın 14 maddesi uyarınca tescil edildiği sınıflar bakımından kullanılmadığının tespiti ile KHK’nun 14. ve 42. maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri

 Davalı vekili, müvekkilince … 2. FSHM’nin 2009/31 E. sayılı dosyası ile … Gıda A.Ş. aleyhine açılan tecavüzün meni ve refi davasının işbu dava ile birleştirilmesi gerektiğini, bu talep kabul edilmezse bekletici mesele yapılmasını, davacının eti çikolata keyfi sticks ibareli markalarının müvekkilinin … ve … ibareli markaları ile iltibas ve marka hakkını tecavüz yarattığını, … ibaresinin davacı markalarında ön planda kullanıldığını, müvekkilinin hükümsüzlüğü talep edilen markalarını ciddi şekilde kullandığını, üretim ve reklam harcamalarının incelenmesi halinde bu durumun görüleceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, 556 KHK’nın 74. maddesinde belirtilen koşulların mevcut olduğu, işbu davanın … 2 FSHM’nin 2009/31 E. davasından önce açıldığı, davacı … ibaresini ürün ve ambalajlarında markanın asli unsuru olarak değil, yan unsur olarak ürünün şeklini ifade etmek amacıyla kullandığından davalının … veya … ibarelerini taşıyan markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz oluşturmadığı, taraf markaları bütünsel olarak karşılaştırıldığında TTK’nın 57/f-1, b.5 kapsamında iltibas ve haksız rekabet bulunmadığı, tüketici nezdinde ürün ve ticari işletme düzeyinde karıştırılma veya bağlantı kurma ihtimalinin mevcut olmadığı, davalının markalarına karşı tecavüz, haksız rekabet bulunmadığından dolayı davacının … nezdindeki marka ve tasarım tescil başvurularının neticesinin beklenilmesine gerek görülmediği, bilirkişi raporlarında davalının … ve … ibareli markaları ürün, reklam ve görsellerinde yoğun bir şekilde kullandığı belirtilmiş ise de davalının her markayı tescilde olduğu gibi ve tescilde belirtilen mal veya hizmetler yönünden kullanma yükümlülüğü bulunduğu, davalının yalnızca … veya … ibarelerini ürün, ambalaj ve tanıtımlarında yoğun olarak kullanmasının tüm markaların 14. maddeye uygun kullanıldığı anlamı taşımadığı, hükümsüzlüğe konu edilen …, …, …, … nolu markaların hepsinin içerisinde … ibaresi mevcut olup bilirkişi heyetinin değerlendirmesi kapsamında uyuşmazlığa yaklaşılması halinde davalının stick ibareli birden fazla marka tescil ettirmesindeki hukuki menfaatin ortadan kalkacağı, davalının …, … ve … nolu… markalarının 14. maddeye uygun kullanıldığına veya kullanılmamanın haklı nedene dayandığına dair delil bulunmadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği, davalının ibraz ettiği 21.05.2008/…, 21.05.2008/…, 29.08.2008/944613 nolu faturalarda … çikolata ve … ibareleri yer almakta ise de faturalardaki stick ibaresinin hükümsüzlüğüne karar verilen bu markalardan hangisine ait olduğunun ortaya konulmadığı, davalının birden fazla …ve … ibareli markalarının bulunması ve bu cüzi kullanımın hangi markaya ait olduğunun belirlenememesi nedeniyle belirtilen markaların tescildeki tüm ürünler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği, hükümsüzlüğü istenilen … nolu … ile … nolu … markalarının ise tescildeki dondurma, yenilebilir buz ürünleri, buz krem, meyveli buz ürünleri yönünden ciddi şekilde kullanıldığının davalı tarafça kanıtlandığı, ancak diğer ürünler yönünden ciddi kullanımın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacının … ve …. ibareli markaları ile bu ibarelerin kullanıldığı ürün ambalaj tasarımlarının davalının “…, …, …, …, …, …, … ve … markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmadığının tespitine, davalı adına tescilli …, … nolu …, … nolu … ibareli markaların 556 sayılı KHK’nın 14, 42/c maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, davalı adına tescilli … nolu” … ve … nolu … markalarının “dondurma, yenilebilir buz ürünleri, (buz krem, meyveli buz ) yönünden 556 sayılı KHK’nın 14 maddesine uygun kullanım ispat edildiğinden bu yöndeki hükümsüzlük isteminin reddine, … nolu … ile … nolu … markalarının “dondurma, yenilebilir buz ürünler, (buz krem, meyveli buz) ürünler dışındaki ürünler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


1-556 sayılı KHK’nın 74. maddesine dayalı olarak açılan davada, davacının dayandığı markaların ve 2008/6141 sayılı tasarımın başvuru aşamasında olduğu …’den celp edilen belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda öncelikle söz konusu markalar ile tasarım başvuruları aleyhine itiraz ve dava yoluna gidilip gidilmediği, şayet bir dava açılmış ise sonucunun beklenmesi gerektiği hususu nazara alınmaksızın işin esasına girilerek yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 74. maddesi uyarınca davanın kabulüne dair hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.


2- Mahkemece, 556 sayılı KHK’nın 14. ve 42. maddeleri uyarınca davalı adına tescilli …, …, … nolu … ibareli markaların hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi uyarınca, tescilli markaların ayırtedici unsurlarının değiştirilmeksizin markanın farklı unsurlarla kullanılması markayı kullanma olarak kabul edilir. Dosyaya ibraz edilen belgeler ve fatura örneklerinden de davalının … markasını tescilli olduğu emtia üzerinde ciddi kullanımının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı kullanımının 556 sayılı KHK’nın 14. maddesine uygun, markasal bir kullanım olduğu anlaşıldığı halde, faturalarda söz konusu … ibaresinin davalı adına tescilli markalardan hangisi için kullanıldığının anlaşılamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davalı adına tescilli anılan markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesi de doğru görülmemiştir.

SONUÇ:

Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay