“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/04/2011 tarih ve 2009/222-2011/155 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 04/06/2013 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av…. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin 1970’li yıllardan beri faaliyette olup tarım makinaları imalatı ve satışı yapan şirket olduğunu, “… Kardeşler Ziraat Aletleri” markasının 21.11.1978 tarihinde, “… Kardeşler” markasının da 16.03.1993 tarihinde davacı adına tescil edildiğini, davalı şirketin 1997 yılında … Ziraat Aletleri Tic.Ltd.Şti. unvanı ile tescil edilerek müvekkilinin bütün satış noktalarında davacı firma malı izlenimi yaratarak “… ” ismini ürettiği makinalar üzerine yazdığını, müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine açtığı davada, yargılama sırasında unvanını “… Tarım Makinaları Sınai ve Tıbbıgazlar İm. San. ve Tic. Ltd. Şti.” olarak değiştirdiğini, mahkemece davalının unvanındaki “…” ibaresinin ticaret sicilinden terkinine karar verilip kesinleştiğini, davalı şirketin kötüniyetli olarak kullandığı marka ile davacı şirketin marka ve ünvanına tecavüz ettiğini, bu tecavüzün haksız rekabet ve 3.kişiler nezdinde iltibasa neden olduğunu ileri sürerek; 10.000 YTL manevi ve şimdilik 20.000 YTL maddi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, davanın reddine ilişin verilen karar Dairemizce “davalının eylemlerinin haksız rekabet ve markaya tecavüz oluşturduğunun kesinleşen ilam ile belirlenmiş olması nedeniyle davacının maddi/manevi tazminat isteminde bulunulmasının mümkün olduğu, bu durumda, TTK’nın 54. maddesi ve davalının marka tescilinden önceki tescilsiz markasal kullanımı kapsamında tazminat istemlerinin değerlendirilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile, 20.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.


2- Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabet iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda maddi tazminat hesaplanırken davalının 1998-2002 yılları arasında elde ettiği gelirler dava tarihine güncellenerek hesaplama yapılmış ise de, davacının buna ilişkin talebi yoktur.
Bu itibarla, mahkemece davalının haksız rekabet ve marka tecavüzünde bulunduğu yıllar itibariyle elde ettiği haksız kazanç belirlenerek her hangi bir güncelleme yapmaksızın tazminatın hesaplanması gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.