“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.02.2019 tarih ve 2017/479 E- 2019/48 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 06.11.2020 tarih ve 2019/584 E- 2020/948 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri

Davacı vekili, davalıya ait 2017/00521-9 sıra numaralı “fincan tabağı” başlıklı, 16 sıra numaralı “kase” başlıklı tasarımların tescil müracaatına davacı tarafından yapılan itirazın Türk Patent YİDK’nın 2017/T-763 sayılı kararı ile belirtilen sıra numaralı tasarımlar yönünden reddedildiğini, davacının sahip olduğu 2014/03645-1, 2, 3 sıra numaralı tescilli tasarımlar nedeniyle davalı tasarımlarının yeni ve ayırt edici olmadığını, davacının tescilli tasarımları ile iltibas yaratacağını ileri sürerek, Türk Patent YİDK kararının iptalini, 2017/00521-9, 16 sıra numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri

Davalı Karaca Züccaciye Tic. San. A.Ş. vekili, davalı şirketin davaya konu olan tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik vasfına sahip olduğunu, davaya konu tasarımlar ile davacıya ait tasarımlar arasında belirgin derecede farklılık olduğunu, tasarımların benzerlik taşımadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

Davalı … vekili, tasarımlar arasında belirgin farklılıkların olduğunu, davalı Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 2014/03645-1,2,3 sıra sayılı tasarımları ile davalı tarafa ait 2017/00521-9,16 sıra sayılı tasarımları arasında genel görünüm itibariyle benzerlik bulunmadığı, davalı tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına sahip olduğu, aralarında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafın dava konusu mesnet tasarımları ile davalı tarafa ait tasarımlar arasında genel görünüm itibariyle benzerlik bulunmadığı, davalı tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına sahip olduğu, usul ve yasaya uygun bulunan, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile belirlendiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı

Dava, tasarım başvurusuna yapılan itirazın reddine dair TPMK YİDK kararının iptali ile tasarım hükümsüzlüğüne ilişkindir.

Bir tasarımın tescilli tasarım olarak korunabilmesi için Kanundaki tasarım tanımına uygun olması ve ayrıca yenilik ve ayırt edicilik kriterine uygun olması gerekir. Bir tasarımın yeniliği kavramı o tasarımın aynısının ülkemizde ve dünyada kamuya arz edilmemiş olmasını gerektirir. Ayrıca yenilik incelemesinin mahkemelerce ve bilirkişilerce re’sen değerlendirilmesi gerekir.

Ayırt edicilik kavramı ise seçenek özgürlük kapsamında bilgilenmiş kullanıcının bakış açısına göre daha önce piyasaya sunulmuş tasarımlara nazaran belirgin bir ayırt ediliciliğinin bulunmasını gerektirir. Ayırt edicilik tarafların dosyaya sunduğu delillere göre değerlendirilmelidir. HMK’nın 187/2 maddesine göre herkesçe bilinen vakıalar çekişmeli sayılmaz. Bu bağlamda mahkemece ve bilirkişilerce koruma talep edilen tasarımın, tasarım tanımına uygun olup olmadığına dair yenilik incelemesi yapılırken, tasarımın harcıâlem tasarım olup olmadığı, yeni bir emek ve fikri çabanın ürünü olup olmadığının, tarafların dosyaya sundukları deliller yanında hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hayat ve tecrübe kurallarına göre değerlendirilmelidir. Mahkemece bu ilkeler çerçevesinde, hükümsüzlüğü istenilen tasarımların işlevsel özellikleri göz ardı edildiğinde tasarımların önceki tasarımlara nazaran belirgin bir ayırt ediciliğinin bulunup bulunmadığı ve harcıâlem nitelikte olup olmadığı değerlendirilmeksizin ve inceleme yapılmaksızın, bilirkişi incelemesine istinaden karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kaynakça ; Yargıtay