“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.06.2019 gün ve 2017/230 – 2019/210 sayılı kararı onayan Daire’nin 02.12.2020 gün ve 2019/4712 – 2020/5643 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirketin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli 2004/03684, 2009/00507 ve 2004/03091 no’lu çoklu endüstriyel tasarımlarına (çapa makinası, motorlu çapa makinası ve el traktörü) konu ürünlerin taklit edilmek suretiyle birebir aynılarının/ ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin davalı tarafça imal, ithal, satış ve pazarlamasının yapıldığını ileri sürerek, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, tecavüz mahsulü ürünlere ve üretim vasıtalarına el konulmasına, toplatılmasına, imhasına, 554 sayılı KHK’nın 52/2-b maddesi kapsamında 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Asıl davada davalı vekili, İstanbul 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2006/657-2009/10 sayılı kararı ile davacının 2004/03684 no’lu tasarımının (1), (2), (3), (4) ve (6) numaralı tasarımlarının hükümsüzlüğüne karar verildiğini ve kesinleştiğini, diğer tasarımların hükümsüzlüğü istemli açtıkları davaların bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip olmadığını, müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2010/00588 sayı ile tescilli faydalı model belgesinin bulunduğunu, müvekkili tasarımlarının davacı tasarımlarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmediğini savunarak davanın reddini istemiş, birleşen 2011/445 E. sayılı dava dosyasında, davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli bulunan 2004/03091 no’lu “el traktörü” adlı çoklu Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi’nin (2), (3), (4), (5) ve (6) nolu tasarımları ile 2009/00507 sayılı “motorlu çapa makinası” adlı çoklu Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi’nin (1), (2), (3), (4), (5), (6) ve (8) nolu tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik kriterine haiz olmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, hükmün ilanına, birleşen 2012/323 E. sayılı dava dosyasında davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli bulunan 2009/00507 sayılı “motorlu çapa makinası” adlı çoklu Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi’nin (7) no’lu tasarımının yenilik ve ayırt edicilik niteliğini taşımaması nedeniyle hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, birleşen 2015/189 E. sayılı dava dosyasında da davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli bulunan 2004/3091 sayılı çoklu Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi’nin (1) no’lu ile 2004/3684 sayılı çoklu Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi’nin (5) no’lu tasarımının yenilik ve ayırt edicilik niteliğini taşımaması nedeniyle hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.


Birleşen dosyalarda davalı vekili, tasarımlarının yeni ve ayırt edici olduğunu savunarak birleşen davaların reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; birleşen 2015/189 Esas sayılı dosyada dava konusu edilen 2004/3091-1 ve 2004/3684-5 nolu tasarımların yeni ve ayırt edicilik nitelikleri bulunmadığı, hükümsüzlük baştan beri sonuç doğurduğundan davalının Türk Ticaret Kanunu anlamında haksız rekabetinin de söz konusu olmadığı gerekçesiyle birleşen Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2011/445 Esas ve 2012/323 Esas sayılı dosyaları yönünden daha önce verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl dava yönünden davanın reddine, birleşen Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/189 Esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulüne, davalı adına tescilli bulunan 2004/3091 tescil no’lu çoklu endüstriyel tasarımın 1 no’lu tasarımı ile 2004/3684 tescil no’lu çoklu endüstriyel tasarımın 5 no’lu tasarımının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine dair verilen karar, asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmıştır.


Asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekili, bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.


Asıl davada davacı, davalı tarafça üretilen ürünlerin, 2009/0507, 2004/3684, 2004/3091 tescil numaralı tasarımlarına tecavüz oluşturduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucu asıl davanın reddine karar verilmiş, Dairemizin 22.10.2014 tarihli Bozma İlamıyla Mahkemenin kararı asıl davada davalı eyleminin davacı adına tescilli bulunan 2004/3091- 1 ve 2004/3684-5 nolu tasarımlara tecavüz oluşturup oluşturmadığı hususunda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.


Bozma sonrası davalı tarafından Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/189 E. sayılı dosyası üzerinden 2004/3091- 1 ve 2004/3684-5 nolu tasarımların hükümsüzlüğü talebi ile dava açılmış ve asıl dava ile birleştirilmiştir.


Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre,dava konusu edilen tasarımların yeni ve ayırt edicilik nitelikleri bulunmadığı gerekçesiyle Birleşen 2015/189 E. sayılı davanın kabulüne ve birleşen dosya davalısına ait tasarımların hükümsüzlüğüne, tasarımların hükümsüz kılınması nedeniyle de asıl davanın reddine karar verilmiştir.


Tasarım konusu ürün görsellerinde ürünün işlevsel özellikleri hariç tutularak ve tasarımcının seçenek özgürlüğü de göz önünde bulundurularak önceki görsellere göre yenilik ve ayırt edicilik özelliğinin tek tek değerlendirilmesi bu değerlendirme yapılırken tasarımların ayrışan ve örtüşen kısımlarının açıklıkla belirlenmesi yenilik kırıcı olarak gösterilen görsellerin davacı-karşı davalının tasarım başvurusundan önce kamuya sunulduğunun bilimsel olarak kanıtlanması, şayet internet görsellerine dayanılıyor ise bu görsellerin hangi tarihte internet sitesine yüklendiğinin “web.archive” sitesi üzerinden tespit edilerek bir sonuca varılması gerekirken bu gerekliliğe uyulmaksızın, kontrole ve teşhise elverişli olmayan küçük fotoğraf görsellerinin kullanıldığı yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.


Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyizi üzerine bozulması gerekirken onanması doğru olmadığından karar düzeltme talebinin kabulü ile onama kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 02.12.2020 gün ve 2019/4712 E. – 2020/5643 K. sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene iadesine, 31/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay