“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07.10.2020 tarih ve 2019/204 E. – 2020/294 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı-karşı davalı vekili, müvekkili şirketin Türkiye’de yollara döşenen elektrikli ledli yol butonlarının tasarımcısı ve üreticisi olduğunu, 02.02.2010 tarihinden beri dava konusu elektrikli ledli yol butonlarına ilişkin olarak … numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesine ve … B numaralı incelemesiz patent belgesine sahip olduğunu, Karayolları Genel Müdürlüğü 11. Bölge Van Müdürlüğü tarafından açılan 2014/20929 nolu ihaleyi davalı şirketin alarak ihale konusu ledli buton sistemini gerçekleştirdiğini, davalı şirketin bu ihale kapsamında kullandığı ürünlerin sahibinin müvekkili şirket olduğunu, davalının kullanılan ürünlerin tescilli hak sahibi olan müvekkili şirketin izin ve muvafakati bulunmadan bu ürünleri kullandığını, ürünlerin kullanıldığını bir iş nedeniyle bölgeye giden başka bir şirket yetkilisinden öğrendiklerini, davalının kullandığı ürünlerin numunelerini müvekkili şirketin personelinden elde ettiklerini, fiyat teklifi aldıklarını, ancak geri dönüş yapmadıklarını, bu numuneleri parçalayarak özelliklerini öğrendiklerini ve herhangi bir izin almaksızın aynısını üreterek veya ürettirerek ihale konusu işte kullandıklarını, bu tecavüz nedeniyle müvekkili şirketin satışlarının giderek düştüğünü, patent ve tasarım konusu ürüne tecavüz nedeni ile uğranılan zarar ve yoksun kalınan kazancın tazmin edilmesi gerektiğini ileri sürerek tecavüz fiilinin durdurulmasını, patent ve tasarım haklarına yapılan tecavüzün tespitini, önlenmesini, giderilmesini, müvekkili şirketin uğradığı fiili zarar ile yoksun kalınan kârı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000.-TL maddi tazminat 50.000.-TL manevi zararın, tecavüz fiilinin işlendiği tarihten itibaren en yüksek faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı- karşı davacı vekili, davacı şirketin tescil ettirdiği patent ve tasarımın başvuru tarihinden önce dünyada bilinen ve uygulanan, kamuya mal olmuş ürünler olduğunu, patent ve tasarım tescil belgesinin hükümsüz kılınması gerektiğini savunarak, asıl davanın reddini istemiş, karşı davada, …B nolu incelemesiz patent ve … nolu endüstriyel tasarım belgesinin hükümsüz kılınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


İlk Derece Mahkemesince, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 2010/00756 B sayılı Patent ile 2010/00564 sayılı Endüstriyel Tasarım Belgesinin hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine dair verilen kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.


Bu kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kurulan karar Dairemizin 2017/2177 E. – 2019/1184 K. sayılı ve 14/02/2019 tarihli ilamıyla bozulmuştur.


İlk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, mahkemece benimsenen 14/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporları ile karşı davalıya ait … B sayılı incelemesiz patentin dosya kapsamındaki deliller karşısında tüm istemleri itibariyle yenilik ve buluş basamağı kriterini taşımıyor olması itibarıyla hükümsüzlüğü şartlarının bulunduğu, yine dava konusu 2010 0564 no.lu tasarımın yeniliği ve ayırt ediciliği olmadığı tespit edildiğinden karşı davanın kabulüne dava konusu patent ile tasarımın hükümsüzlüğüne, hükümsüz patent ve tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, giderilmesi, maddi ve manevi zararın tahsili istemiyle açılan asıl davanın da reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 47,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı – karşı davalıdan alınmasına, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay