“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen …/…/2016 tarih ve 2014/487 E.-2016/289 K.
sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 08/02/2017 tarih ve 2017/48-2017/78 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili; müvekkilinin dünyanın en büyük 100 ilaç şirketinden biri olduğunu, davaya konu 2012/33419 sayılı 5. sınıf mallar yönünden ”FİXDUAL” markasının tescili için yaptıkları başvurunun, davalı şirketin 2011/15569 numaralı 5. sınıf mallar yönünden tescilli “FIXDUO” ibareli markasıyla 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında benzer olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, … … kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, ilgili tüketiciler olan doktor ve eczacıların markalar arasındaki farklılığı algılayabileceklerini ileri sürerek … …’nın 2014-M-11754 sayılı kararının iptalini, tescil işlemlerinin devamını talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı … vekili; markaların benzer olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, bu sebeple alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.


Davalı … İlaç San. ve Tic. A.Ş vekili; her iki markanın kapsadıkları mal ve hizmetlerin aynı olduğunu, markaların hitap ettikleri tüketici kitlesinin, dağıtım ve satış kanallarının, kullanım amacının benzer olduğunu, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, ortalama tüketici kitlesi kapsamında doktorlar ve eczacılar yanında hastaların da yer aldığını, benzerlik nedeniyle işletmelerin ilişkili olduğu intibaının oluşacağını, seri marka olarak algılanma riskinin bulunduğunu, … … kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


İlk derece mahkemesince, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre; davacı başvuru markası ile davalının tescilli markası arasında aynı emtia sınıfı yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve işitsel olarak benzerliğin bulunduğu, benzerlik kıyaslamasında doktor yahut eczacı gibi uzman alıcılar yerine ortalama düzeydeki tüketicilerin esas alınması gerektiği, başvuru kapsamında reçeteye tabi olmayan ürünlerin olduğu, ortalama tüketiciler nezdinde markalar arasındaki farklılığın algılanamayacağı, markaların 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Yargıtay Kararı


… Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak; Yargıtay