“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :- FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/12/2015 gün ve 2014/522 – 2015/335 sayılı kararı onayan Daire’nin 27/09/2018 gün ve 2016/14622 – 2018/5798 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin, ‘SOFRA merkez’ ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının, davacı markası ile iltibasa sebep olabilecek ‘COFRA’ ibareli markasını tescil ettirmek için başvuruda bulunduğunu, başvuruya itiraz ettiklerini ancak itirazın TPMK YİDK tarafından reddedildiğini, kurum kararının yerinde olmadığını zira, taraf markaları arasında iltibasa sebep olacak derecede benzerlik bulunduğunu, davalı marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu zira, davalının, davacının markasının tanınmışlığından istifade etmeye çalıştığını, markanın Türkiye’de ilk defa müvekkili tarafından kullanılarak maruf hale getirildiğini ileri sürerek, TPE YİDK’in 2014/ M-130043 sayılı kararının iptalini ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı şirket vekili cevap vermemiş, davalı TPMK vekili ise, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markaları kapsamında bulunan emtialar arasında 16. ve 41. sınıflar yönünden örtüşme bulunduğu ancak başvuru ile önceki markanın işitsel, görsel, kavramsal olarak ve genel izlenim itibariyle karıştırılması riski bulunacak düzeyde benzer olmadığı, bu nedenle 556 sayılı KHK’nın 8/1-b hükmü anlamında tescil engelinin gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.


Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 38,50 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 477,45 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 11/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak; Yargıtay