“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2016 gün ve 2014/402 – 2016/139 sayılı kararı onayan Daire’nin 20/09/2018 gün ve 2016/13865 – 2018/5534 sayılı kararı aleyhinde davalı şirket vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, “BİFA CAKE TREATS+ŞEKİL” ibareli markanın tescili için TPMK’ye başvuruda bulunduklarını ancak davalı şirketin başvuruya “ETİ BROWNI INTENSE+şekil”, “ETİ ADICTO BROWNI INTENSE+şekil” ve “şekil” markaları ile benzerlik oluşturduğu iddiasıyla itiraz ettiğini, yapılan itirazın davalı Enstitü tarafından her iki taraf markasında da yer alan kek şekilleri arasında ayniyete varan derecede benzerlik bulunduğu, taraf markaları kapsamında bulunan mal ve hizmetlerin aynı ya da aynı tür olması da gözönüne alındığında iltibas ihtimalinin bulunduğu gerekçeleri ile kabul edildiğini ancak davalı kurumca yapılan değerlendirmenin doğru olmadığını zira taraf markalarındaki ürün görsellerinin dahi farklı olduğunu, tasarım anlamında tamamen farklı iki kalıp ve ürün söz konusu olduğunu, kaldı ki kek şeklinin piyasada bir çok firma tarafından da kullanıldığını, taraf markaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde aralarında tüketici nezdinde iltibasa sebep olabilecek işitsel, görsel ve anlamsal bir benzerlik olmadığını ileri sürerek TPMK YİDK’nın 19.06.2014 tarih ve 2014-M-9673 sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı TPMK vekili, taraf markaları arasında ayniyete varacak derecede benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.


Davalı şirket vekili, davacı şirketin başvurusunun kötü niyetli olduğunu zira, davacının davalıya ait markaların tanınmışlığından istifade ederek haksız kazanç sağlamayı amaçladığını, davacıya ait markanın hiçbir ayırt ediciliği bulunmadığını ve davalı markasıyla ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebep olabilecek şekilde benzer olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, taraf markalarının kapsamında bulunan mal ve hizmetlerin benzer olduğu ancak söz konusu marka işaretleri arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas yaratacak bir benzerlik bulunmadığı, davalının dosyaya sunulmuş deliller itibariyle kendisine ait markaların tanınmış olduğunu ve davalı marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar davalı TPMK ve davalı şirket vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır.


Bu kez davalı şirket vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı şirket vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 38,50 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 477,45 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalı şirketten alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak; Yargıtay