“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/05/2016 gün ve 2015/40 – 2016/157 sayılı kararı onayan Daire’nin 04/10/2018 gün ve 2017/152 – 2018/6031 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin ‘mitre’ ibareli tanınmış ve seri markaların sahibi olduğunu, davalının, müvekkili markasıyla iltibasa sebep olabilecek ‘Mitrefix+Şekil’ ibareli markayı tescil için TPMK nezdinde başvuruda bulunduğunu, 2011/108442 başvuru numarasını alan markanın Marka Bülteninde yayınlanmasını müteakip, tanınmışlık, iltibas ve kötüniyet vakıalarına dayanarak markanın tesciline itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi, nihai olarak da YİDK tarafından reddedildiğini, kurum kararının yerinde olmadığını zira, davalı markasıyla müvekkili markaları arasında ayniyete varan derecede benzerlik bulunduğunu ayrıca markalar kapsamında yer alan ürünlerin de benzer olduğunu, davalının kötü niyetli başvurusuyla müvekkili markasının tanınmışlığından istifade etmeye çalıştığını ileri sürerek TPMK YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı TPMK vekili, markaların benzer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin davaya konu ‘Mitrefix+Şekil’ ibareli markasından önce tescil edilmiş ve ‘mitre’ ibaresini içeren bir çok markası bulunduğunu, davacıdan daha önce ‘mitrefix’markası ile üretim yaparak markayı tescilsiz olarak kullandığını ve markaların benzer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, taraf markaları arasında iltibasa sebep olabilecek bir benzerlik bulunup bulunmadığı, davacı markasının tanınmış olup olmadığı ve davalı marka başvurusunun kötü niyet taşıyıp taşımadığı hususlarının ancak bilirkişi incelenmesi neticesinde tespit edilebileceği, bu sebeple bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek, davacıya, incelemenin yapılabilmesi için gerekli olan delil avansını yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiği ve verilen kesin süre içerisinde gerekli olan delil avansını yatırmadığı takdirde bilirkişi incelemesinden vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği ancak verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça gerekli olan delil avansının yatırılmadığı, davacı tarafça ikame edilmeyen delil avansının davalı tarafça da ikame edilmemesi sebebiyle bilirkişi incelemesi yaptırılamadığı, ispat yükü davacıda olduğundan davalıya bu nedenle kusur izafe edilemeyeceği,davacının üzerine düşen ispat külfetini yerine getiremediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır.


Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınmadığı anlaşılan 113,30 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 477,45 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak; Yargıtay