“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/10/2015 gün ve 2014/543 – 2015/320 sayılı kararı onayan Daire’nin 17/09/2018 gün ve 2016/14350 – 2018/5349 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin “CEP” ibaresini taşıyan tanınmış markalarının bulunduğunu, davalı şirketin 2012/73068 sayılı “İŞCEP QLİK” ibareli kötüniyetli marka tescil başvurusuna yapılan itirazın davalı TPMK’nin YİDK’nca nihai olarak reddedildiğini, tescil halinde işaretin müvekkilinin seri markalarından sanılacağını, davalı şirketin müvekkilinin tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, müvekkilinin markalarının itibarının zedeleneceğini, idari ve ekonomik anlamda bağlantı kurulacağını, tüketiciler nezdinde iltibasın doğacağını ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2014-M-13328 sayılı kararının iptalini, davalı şirket adına başvurusu yapılan 2012/73068 sayılı “İŞCEP QLİK” ibareli markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalılar vekili, ayrı ayrı davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, “CEP” ibaresinin cep telefonlarını işaret ettiği, bu anlamın toplumun tümü tarafından bilindiği, son derece düşük bir ayırt edicilik taşıdığı, başvurunun da sadece “CEP” ibaresinden oluşmadığı, farklı sözcükleri de içerdiği, işaretler arasında sesçil, anlamsal ve görsel olarak ortalama tüketiciyi iltibasa düşürecek bir benzerliğin bulunmadığı, davalı şirketin “CEP” ibaresinin yer aldığı önceki markalarını dava konusu başvurudaki mal ve hizmetleri içerecek derecede kullandığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.


Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 38,50 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 477,45 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 11/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak; Yargıtay