“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : (KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/06/2016 gün ve 2013/232 – 2016/157 sayılı kararı onayan Daire’nin 18/06/2018 gün ve 2016/13770 – 2018/4473 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili; müvekkilinin “Mezzaluna” ibareli markaların sahibi olduğunu, müvekkilinin davalı şirket ile Ataköy Mezzaluna Restoranına ilişkin olarak franchise sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin imzalanmasından bir süre sonra davalı şirketin, sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini, son kullanma tarihi geçmiş ürünleri ve sağlığı tehdit edecek düzeyde ürünleri satışa sunduğunu ve müvekkilinin itibarını zedelediğini, bu durumun noter kanalıyla tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, ancak davalının feshe rağmen markayı kullanmaya devam ettiğini ve bu durumun müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet yarattığını ileri sürerek davalının eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, men’ini, sözleşme kapsamında davalı tarafa dekoratif eşya olarak kullanılmak üzere teslim edilen menkullerin müvekkiline iadesini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, sözleşmeden kaynaklanan 6.530,69 TL franchise hakkı kullanım bedeli ve 22.115,96 TL malzeme bedeli olmak üzere toplam 28.646,65 TL alacağın ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, 150.000,00 TL cezai şart bedelinin ve 556 sayılı KHK’nın 66/2-c maddesi gereğince hesaplanacak yoksun kalınan kazancın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 15.02.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile ayrıca 33.277,15 TL itibar tazminat talep etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı davanın reddini savunmuştur.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.


Davacı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen ve aşağıdaki bent dışında kalan sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.


2-Dava, taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesinin feshedilmesine rağmen davalı yanca kullanılmak suretiyle markaya tecavüzde ve haksız rekabette bulunulduğunun tespiti ile men ve ref’ine, KHK’nın 66/c maddesi gereğince belirsiz alacak davası suretiyle maddi tazminatın tahsiline, ayrıca sözleşmeden kaynaklanan kullanım bedeli ile malzeme bedeli alacağının tahsiline, sözleşmede belirtilen cezai şart bedeli ile manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi istemlidir.


Mahkemece, davacı ile davalı arasında düzenlenen franchise sözleşmesi kapsamında çıkan ihtilaf nedeniyle sözleşmenin feshinin haklı olduğu, davacının sözleşmeden kaynaklanan franchise kullanım bedeli ve markanın malzeme bedeli olarak toplam 27.853,11 TL talep edebileceği kabul edilerek bu açıdan davanın kısmen kabulüne, davacının sair tüm taleplerinin ise yerinde olmadığı gerekçesi ile sair talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.


Ancak, taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesinin 13/3-f maddesi “işletmeci, sözleşmenin feshedilmesi ve/veya işbu maddede yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemesi, özellikle Mezzaluna markasını ve Mezzaluna konseptini kullanmayı derhal durdurmaması halinde ayrıca 150.000.- TL’yi nakden ve defaten franchise verenin ilk talebinde cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” hükmünü içermekte olup, davacı franchise veren 29.07.2013 tarihinde 10 gün içinde sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi, aksi halde sözleşmenin feshedileceğini ihtar etmiş ve 02.10.2013 tarihli ihtarnamesi ile de sözleşmeyi feshettiğini ve Mezzaluna isminin, markasının ve logosunun kullanıldığı restoran tabelasının 3 gün içinde indirilmesini ihtar etmiştir. Taraflar arasında devam eden uyuşmazlıklar kapsamında Bakırköy İcra Müdürlüğünün 2013/1567 Talimat sayılı dosyasında 03.01.2014 tarihinde mahallinde yapılan haciz sırasında işletmenin duvarında Mezzaluna tabelasının olduğu ve ayrıca yine aynı ibareyi içeren 3 adet tentenin var olduğu tutanak altına alınmıştır. O halde, mahkemece anılan tutanakta saptanan hususların sözleşmenin cezai şart talebini düzenleyen 13/3-f maddesi ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, 03.01.2014 tarihli tutanakta işletmenin 2 ayı aşkın süredir kapalı olduğu yönündeki ibareler nazara alınarak davacının cezai şart talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilin bu yöne ilişkin karar düzeltme istemi yerinde görülmekle Dairemizin onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 18.06.2018 tarih, 2016/13770 Esas-2018/4473 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene iadesine, 10/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak; Yargıtay