“İçtihat Metni”



MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/06/2016 gün ve 2014/521 – 2016/111 sayılı kararı bozan Daire’nin 20/06/2018 gün ve 2016/13300 – 2018/4627 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin 2011/72272, 2012/06289, 2012/06288, 2011/27749, 2011/27750, 2011/27747, 2011/27748, 2010/38444 sayılı “…” esas unsurlu markaların sahibi olduğunu, “…” markasının televizyon kanalı olarak faaliyette bulunduğunu ve yurdun her kesimi tarafından çeşitli yollarla izlenebildiğini, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ye başvuruda bulunduğunu, 2013/06762 kod numarasını alan başvurunun, ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, davalıya ait marka ile müvekkili adına tescilli markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca iltibas tehlikesi oluştuğunu, dava konusu “minigo” ibaresinin tescilli “…” ve “…” markalarına benzediğini, söz konusu markanın müvekkiline ait markalar ile tüketici nezdinde seri marka izlenimi yaratacağını, tescili istenen 25. sınıfın kendi markaları kapsamında olduğunu, kötüniyetli olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalılar davanın reddini savunmuştur.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.


Bu kez davalılar vekilleri karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 38,50 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 477,45 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalılardan ayrı ayrı alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 03/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak; Yargıtay