“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : (KAPATILAN) 3. FİKRÎ VESINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/04/2016 gün ve 2013/267 – 2016/76 sayılı kararı bozan Daire’nin 25/04/2018 gün ve 2016/10702 – 2018/3120 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, “SPECTRA” ibareli markanın müvekkili tarafından ihdas ve istimal edilip tanıtıldığını, markanın topluluk markası olarak ve bir çok ülkede müvekkili adına tescilli olduğunu, Türkiye’ye de aynı marka altında ihracat yaptığını, davalının aynı ibareyi ihtiva eden 2007/44647, 2007/16905, 2007/46090, 2007/26629 sayılı markaları adına tescil ettirdiğinin öğrenildiğini, kötüniyetli davalının bu tescillerle müvekkilinin markasından haksız menfaat sağlamayı amaçladığını, yazı fontunda dahi müvekkilinin markalarının fontunu kullandığını ileri sürerek davalı adına tescilli 2007/44647, 2007/16905, 2007/46090, 2007/26629 sayılı markaların hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin tescilden önce de markalarını kullandığını, davacının 10 yıldır müvekkilinin markalarından haberdar olduğunu, davacının daha tescil aşamasında TPMK nezdinde itiraz ettiğini, itirazlarının reddedilmesine karşılık dava açmadığını, uzun süre sonra açılan davanın kötüniyetli olduğunu, markaların uzun süre piyasada yanyana yaşadığını, sessiz kalmakla hak kaybına uğrayan davacının müvekkilinin ticaretini engellemeyi amaçladığını, müvekkilinin tescillerinin 40. sınıfı da kapsadığı halde davacının bu sınıfta bir kullanımının ve tescilinin bulunmadığını, tanınmışlık iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.


Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 38,50 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 477,45 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 02/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Kaynak; Yargıtay