“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/04/2015 gün ve 2013/121 – 2015/110 sayılı kararı onayan Daire’nin 14/06/2017 gün ve 2015/15491 – 2017/3722 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, davalı şirketin, müvekkiline ait ”İSKENDER” esas unsurlu ve tanınmış markalarına tecavüz teşkil edecek şekilde 171963 numaralı “İskender HD Restaurant” ve 2007/49954 numaralı “HD 1995 İskender +Şekil” ibareli markaları kötüniyetli olarak tescil ettirdiğini, davalı eylemlerinin ayrıca haksız rekabet oluşturduğunu, müvekkilinin atalarının 1800lü yıllardan beri “İskender” ibaresiyle faaliyet gösterdiğini, bu ibare üzerinde öncelik hakkına sahip olduklarını, “İskender” ve “İskender Kebapçısı” ibarelerinin tanınmış marka olarak da kabul edildiğini, buna rağmen davalının marka tescilinde bulunmasının kötüniyetli olduğunu, kaldı ki davalının markasını kullanımının da tescil şekline uygun olmadığı, davalı markasında “HD” ibaresi yanında “İskender” ibaresinin de esas unsur olarak kullanıldığını, davalının bu kullanımı ile tüketiciyi yanılttığını ileri sürerek davalının tescilli markalarının hükümsüzlüğüne, haksız rekabetin tespiti ile tecavüzün men’i ve eski hale iadesine ve kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin ilk marka tescilini1996 yılında yaptığını, işbu davanın onaltı yıl sonra açıldığını ve dinlenemeyeceğini, zira 5 yıllık hakdüşürücü sürenin dolmuş olduğunu, müvekkilinin marka tescil başvurusunda kötüniyetli olduğuna dair delil sunulmadığını, davacı her nekadar markasının tanınmış olduğunu iddia etmiş ise de 1996 tarihi itibariyle henüz tanınmış olmadığını ve bunun aksini de ispat edemediğini, “İskender” ibaresinin bir kebap çeşidi olarak sektörde herkes tarafındna kullanıldığını ve artık jenerik hale geldiğini, bu ibarenin davacıların tekeline bırakılamayacağını, 2007 tarihli markası ile de seri marka yarattığını, bu markanın da önceki tarihli markası nedeniyle müktesep hakkı olduğundan hükümsüz kılınamayacağını, markalarının esaslı unsurunun “HD” ibaresi olduğunu ve bu haliyle de davacıların markası ile benzerlik göstermediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.


Bu kez davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 23/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay