“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/11/2015 gün ve 2014/210 – 2015/194 sayılı kararı onayan Daire’nin 22/06/2017 gün ve 2016/874 – 2017/4008 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin tüm dünyada tanınan HİLTON oteller zincirine ait HİLTON GARDEN INN İSTANBUL otelinin 2011 yılında Haliç bölgesinde açıldığını, otelin bulunduğu coğrafi bölgeyi göstermek için İSTANBUL GOLDEN HORN ibaresinin de tali unsur olarak kullanıldığını, tüm turistik broşürlerde Haliç bölgesinin GOLDEN HORN olarak tanıtıldığını ve bölgenin bu isimle bilindiğini, davalının markasındaki GOLDEN HORN ibaresinin tanımlayıcı olduğunu, böyle bir markanın tescil imkanının bulunmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli GOLDEN HORN unsurlu marka tescillerinin hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili, müvekkili adına 2002 tarihli GOLDEN HORN ibareli başka markanın da tescilli olduğunu, davacı tarafın yaklaşık 12 yıl boyunca bu kullanıma sessiz kaldığını, bu marka varken hükümsüzlük talebinde bulunulamayacağını, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının kullanımının dürüst kullanım niteliğinde olmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiş; birleşen davada HİLTON GARDEN INN İSTANBUL GOLDEN HORN biçimindeki asıl davada davacı- birleşen davada davalının kullanımının müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, bundan dolayı müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, dava konusu kullanımlar nedeniyle asıl davada davacı- birleşen davada davalının eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitini, bu tecavüzün men’ini, haksız rekabetin ve unvana tecavüzün tespit ve men’ ini, hükmün ilanını talep etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, asıl davanın kabulüne, asıl davada davalı adına tescilli 2011/106624 sayılı “İSTANBUL GOLDEN HORN +şekil” markasının hükümsüzlüğüne, TPDK sicilinden terkinine, birleşen davanın reddine dair verilen kararın asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.


Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 16/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak; Yargıtay