“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/05/2015 tarih ve 2013/119-2015/78 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin 2010/00574 nolu tescilli yüzük tasarımının ve 2010/01842 B nolu incelemesiz patentin sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin tasarımının aynısını izinsiz olarak ürettiğini ve sattığını, kendi tasarımıymış gibi internet sitesinde yayınladığını, yine internet sitesinde yüzüklerin üretim tekniğinden bahsederek patentten kaynaklanan haklarına da tecavüz ettiğini ileri sürerek, tecavüzün tespiti ve refini, davalının eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, önlenmesini, maddi durumun ortadan kaldırılmasını, tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen ürünlere el konulmasını, 10.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini ve hükmün ilanını talep etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, asıl davanın reddini savunmuş; birleşen davada ise patent belgesine konu yöntemin tescil başvurusunun yapıldığı tarihten önce yaygın olarak kuyumculuk sektöründe kullanıldığını ileri sürerek, davalı-birleşen davada davacı adına tescilli patent belgesinin hükümsüzlüğünü talep etmiştir.


Davacı-birleşen davada davalı vekili, birleşen davanın reddini savunmuştur.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, asıl davada patent haklarından kaynaklanan talep yönünden davanın reddine, endüstriyel tasarıma yönelik talep yönünden davalı tarafın internet sitesi üzerinde evete70 kod nolu yüzük tasarımının davacı tarafa ait 2010/00574 kod numaralı tescil belgesinde yer alan 67/1 nolu tasarımına benzer olduğu, davalı tarafın söz konusu tasarıma yönelik internet üzerinden icapta bulunmak suretiyle tasarım hakkına tecavüz ettiği gerekçesi ile tasarıma yönelik tecavüzün tespiti, davalı tarafın tasarıma yönelik kullanımının engellenmesine, TBK 50. madde gereği davacı tarafın ürününün niteliği, davalı tarafın satış rakamları ve sektörün kuyumculuk sektörüne ilişkin olması dikkate alınarak hakkaniyet gereği 7.500 TL maddi 7.500 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, tasarıma yönelik ürünlere el konulmasına, el konulan ürünlerin altın cinsi olması dikkate alınarak eritilmek suretiyle tecavüzün giderilmesine, eritilen ürünlerdeki çıktıların davalı tarafa iadesine; birleşen davada ise davacı tarafa ait 2010/1842 B sayılı patentte 3 tane istemin mevcut olduğu, dünyada daha önce de bu yöntemin birleştirilip kullanılmasına ilişkin bir döküman olmadığı, sırf makinaların daha önce olması ve ürünün şekline benzer üretim yapılmasının patentin hükümsüzlüğünü gerektirmeyeceği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.


Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davalı- birleşen davada davacı … vekilinin asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


2- Asıl davada davalı-birleşen davada davacı … vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; incelemesiz patent hükümsüzlüğüne ilişkin birleşen davada mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda dava konusu patentin yeni olmadığı, ikinci bilirkişi raporunda ise anılan patentin yeni olduğu hususunda görüş belirtilmiştir. Mahkemece, bilirkişilerin duruşmaya çağrılması suretiyle yapılan açıklamalar itibariyle çelişkinin giderildiği kanaatine varılarak ikinci rapora itibar edilmek suretiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, HMK’nın 281/2. maddesi uyarınca mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta, duruşmada açıklama yapan önceki bilirkişi heyetince herhangi bir görüş değişikliği ifade edilmediğine göre, bu durumda her iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için içlerinde patent uzmanının da bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınması gerekirken, bu husus yeterince aydınlatılmadığı halde, içlerinde patent uzmanı da bulunmayan ikinci heyet raporuna itibar edilmek suretiyle sonuca ulaşılması doğru olmamış, birleşen davada verilen hükmün asıl davada davalı-birleşen davada davacı … yararına bozulması gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı- birleşen davada davacı … vekilinin asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı … vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davada verilen hükmün asıl davada davalı-birleşen davada davacı … yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 996,95 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı/birleşen davada davacı …’den alınmasına, 20/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynakça ; Yargıtay