“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : …FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/05/2012 gün ve 2009/39-2012/94 sayılı kararı düzelterek onayan Daire’nin 10.10.2013 gün ve 2013/766 – 2013/18059 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin, Avusturya kökenli bir firma olan …’nin 01.01.1997 tarihli Distribütör Sözleşmesi ile Türkiye’deki tek yetkili satıcısı olduğunu, …’nin kendi buluşu ve üretimi olan kokusuz yer süzgeçlerine “Atık Boşaltma Düzeneği (Gider)” başlığı altında incelemeli patent verilerek 20 yıllık süre için korunması amacıyla Türk … Bültende yayınlandığını, davalı şirketin ne patent sahibi ne de distribütörlük yetkisi olmadan patentli sistemi taklit ederek benzer şekilde sattığını, bu hususun yapılan ceza takibatı sırasında tespit edildiğini, davalının eyleminin müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek, patentten doğan haklara tecavüzün önlenmesine, şimdilik 55.000 TL maddi ve l5.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve ayrıca ilamın ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili; müvekkilinin bu tür malların üretimini yapmadığını, … Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden söz konusu ürünleri bir bütün olarak alıp sattığını, müvekkilinin bir bütün olarak alıp sattığı ürünlerin bir başka şahsın patentine konu edildiğini bilmesinin mümkün olmadığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, davalı şirketin satıcı sıfatını taşıdığı ve sattığı binlerce ürünün taklit ya da orijinal olduğunu bilmesi gerektiği görüşünün kabul edilemeyeceği, hele ki, ambalajlı bir malın ve bir ürünün iç parçasının taklit olup olmadığını bilmesinin asla davalıdan beklenemeyeceği, kaldı ki, davalı tarafın, dava dilekçesinde bir çok benzer ürünün piyasada satıldığını da ileri sürdüğü, satıcıya izafe edilebilecek bir kusur gösterilmeden sadece ….m.20/2’deki tamamlayıcı kuraldan hareketle bir kusurun varlığına ulaşılamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 10/10/2013 tarihli kararı ile onanmıştır.


Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


1- Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen aşağıdaki bent dışında kalan sair karar düzeltme isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.


2-Dairemizin 10.10.2003 tarihli kararında, 01.01.1997 tarihli distribütörlük sözleşmesinde davacının lisans hakkının tanınmamış olması ve davacı tarafından dayanılan 14.01.2008 tarihli vekaletname başlıklı belgenin de esasen işbu davayı açma konusunda davacıya yetki veren belge olarak kabulünün mümkün olmaması nedeniyle sonucu itibariyle doğru olan kararın onanmasına karar verilmiş ise de, açıklanan bu durumda davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmesi ve davacı aleyhine karar tarihinde geçerli Avukatlık ücret tarifesinin 7.maddesi uyarınca maktu ücreti vekalete karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde nisbi vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.10.2013 gün ve 2013/766-2013/18059 sayılı onanama kararının kaldırılarak aynı gerekçelerle mahkeme kararının HUMK 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442.maddesi gereğince reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 10.10.2013 gün ve 2013/766-2013/18059 sayılı onama kararının kaldırılarak kararın hüküm fıkrasının 3.bendinde yer alan “6.300.00TL” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “1.800 TL” ibaresinin hüküm fıkrasına konulmasına, kararın işbu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynakça ; Yargıtay