“İçtihat Metni”
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/05/2014 tarih ve 2013/28-2014/297 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:


Davacının İddia ve Görüşleri

Davacı vekili, …. AG’nin 14/07/1992 tarihinden itibaren “…” ilacının aktif maddesi olan … maddesinin kanuni ve tek patent hakkı sahibi olduğunu, … AG’nin ayrıca … markasının da sahibi olup, bu markanın 07/07/1998 tarihinde TPE nezdinde tescil edildiğini, “…” adlı ilacın Tarım Bakanlığınca 26/02/2004 tarihinde müvekkili şirket adına ruhsatlandırıldığını, …. AG ve … ‘nin müvekkili şirkete yetki verdiğini, davalının, kendi ürünlerine ait tanıtım buroşürlerinde aktif maddesi spiro diklofen olan … adlı ürünü tanıtıp ruhsat başvuru aşmasında olduğunu beyan etmek suretiyle haksız eylemde bulunduğunu, ürünün tanıtımını yaparken ruhsatlandırma aşamasında olduğunu belirterek, bayi ve çiftçileri ruhsat alması mümkün olmayan ürün hakkında yanıltıcı bilgilendirerek yanlış yönlendirdiğini, müvekkilinin ticari faaliyetlerini tehlikeye düşürdüğünü ileri sürerek davalının haksız rekabetinin tespitiyle menine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.


Davalının İddia ve Görüşleri

Davalı vekili, davacının patent için yaptığı başvuru tarihinde İhtira Beratı Kanunu’nun yürürlükte olduğunu, bu kanunun 3.maddesine göre, tıp ve veterinerlikte, zirai hastalıklarla mücadelede kullanılan kimyasal bileşiklerin patent koruması dışında olduğunu, bir şekilde patentlenmiş olsalar bile yasa gereği patent koruması sağlanamayacağını, ayrıca söz konusu ilacın müvekkilince henüz piyasaya da sürülmediğini, dolayısıyla meni gereken bir tecavüzün söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.


Yerel Mahkeme Kararı

Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının dayandığı patentin, İhtira Beratı Kanunu’nun yürürlükte olduğu zaman alınıp koruma süresinin 15 yıl olduğu ve bu sürenin 14.07.2007 tarihinde davadan önce sona erdiği, ayrıca davalının ruhsatlandırma için Tarım Bakanlığı’na yaptığı başvurunun 551 sayılı KHK’nın 75/1-f maddesi uyarınca patent sahibinin patent belgesinden doğan haklarının ihlali mahiyetinde olmadığı ve davacının diğer iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.


Yargıtay Kararı

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ:


Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,40 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 03/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kaynakça ; Yargıtay