“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/04/2014 tarih ve 2010/304-2014/200 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, davalı adına tescilli hükümsüzlüğü talep olunan 2009/07290 sayılı “Yangın Söndürme Sisteminde Yenilik” buluş başlıklı faydalı modele konu buluşun yangın söndürme sistemleri ile ilgili olduğunu, dava konusu faydalı modelin yenilik özelliği taşımadığını, faydalı modelin sanayi ve üç boyutlu bir ürüne uygulanan yenilik kriterine sahip, basit bir çözümü içeren buluş niteliğinde olduğunu, ayrıca davalı firma tarafından 25/09/2006 tarihinde başvurusu gerçekleştirilmiş olan 2006/05246 sayılı “Mutfak davlumbazları için eriyebilir boru algılayıcılı otomatik yangın söndürme sistemi” başlıklı incelemesiz patent konusu buluşun da işbu davada hükümsüzlüğü talep olunan faydalı model ile aynı nitelikte olduğunu ileri sürerek, dava konusu faydalı model tescilinin hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davacı iddialarının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı adına tescilli davaya konu yangın söndürme sisteminde yenilik başlıklı buluş ve faydalı modelin yenilik unsuru taşımadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile dava konusu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Belirli bir öğretiye ve kurama dayanmaktan çok küçük sorunlara teknik pratik çözümler getiren, daha ziyade ufak faydalar veya kolaylıklar sağlayan, bu sebeple de “küçük patent” olarak anılan (Tekinalp, FM Hukuku, sh. 727) faydalı modeller için, patentten farklı olarak buluş basamağı aranmaksızın, sadece 551 sayılı KHK’nın 154. maddesinde,”yenilik” ve “sanayiye uygulanabilirlik” koşulları aranmıştır. Faydalı modele konu “yenilik” unsurunun “teknik alana ilişkin olması” ve “teknik ilerleme sağlaması” gerektiği hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Aynı şekilde “yenilik” unsurunun varlığı için KHK’nın 156. maddesi uyarınca başvuruya konu buluşun “başvuru tarihinden önce Türkiye’de veya dünyada herkesin ulaşabileceği bir şekilde yazılı olarak veya başka bir yolla açıklanmış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmış olmamalıdır” hükmü uyarınca mutlak yenilik koşulu getirilmiştir.


Davaya konu somut olayda, davalı başvurusuna konu 2009/07290 sayılı faydalı modelin, yine davalı adına daha önceden tescilli 2006/05246 sayılı faydalı model karşısında yeni olmadığı sonucuna varılarak hükümsüzlük kararı verilmiş ise de; dava konusu faydalı modele konu “Yangın Söndürme Sistemi”nin “basınç kutusu” içerdiği, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi heyetince de bu unsurun önceki yangın söndürme sistemlerine göre “yenilik içeren” bir unsur olduğunu ek raporlarında ifade ettikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu faydalı modelin yenilik unsuruna haiz olduğunun kabulü gerekir. KHK’nın 165/1 (b) maddesi uyarınca faydalı modelin “açıklık” ilkesine uygun olması zorunluluğu bakımından da, dava konusu faydalı modele konu “istem” setinde, yeni olduğu anlaşılan “basınç kutusu”nun “yangın anında, boru içerisindeki basıncın kararlı ve verimli bir şekilde düşmesini sağlayarak boşaltma mekanizmasını tetiklediği”nin ifade olunması ve başvuruya konu tarifnamede bu işlerin detayları ile açıklanması karşısında, anılan maddeye dayalı olarak da hükümsüzlük kararı verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu bakımdan yanılgılı değerlendirme sonucunda dava konusu faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmesi yerinde görülmediğinden davalı tarafın temyiz isteminin kabulü ile hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay