“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2013/286-2014/113


Taraflar arasında görülen davada Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/03/2014 tarih ve 2013/286-2014/113 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 19.292 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun’la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, davalı adına tescilli 2009/05289 sayılı patentin yenilik ve tekniğin bilinen durumunun aşılması şartlarını taşımadığını, davalı adına tescilli 2009/07176 sayılı faydalı model belgesinin yenilik vasfının bulunmadığını, yine davalı adına tescilli 2009/04538 sayılı endüstriyel tasarımın da yenilik ve ayırt edicilik niteliğinden yoksun olduğunu ileri sürerek, patent, faydalı modeli ve endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı adına tescilli patentin yenilik ve tekniğin bilinen durumunun aşılması vasfını, endüstriyel tasarım ve faydalı modelin de yenilik vasfını taşımadığı gerekçesiyle, davalı adına tescilli patent, faydalı model ve endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve uyuşmazlık konusu tasarım ile faydalı model belgelerinin yenilik vasfı bulunmadığının belirlenmesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.


2-Dava, patentin hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda 08.08.1990 tarihinde yayınlanarak kamuya sunulan GB 2227707 sayılı İngiliz patenti karşısında davalı adına tescilli patentin yenilik vasfını yitirdiği, söz konusu istemler yenilik vasfına sahip olmadığından tekniğin bilinen durumunun aşılması unsuruna haiz olmadığı gerekçesiyle davalı adına tescilli patentin hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.


Ancak, 555 sayılı KHK’nın 7. maddesi uyarınca tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluş yenidir ve tekniğin bilinen durumu patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir bilgilerden oluşur. 551 sayılı KHK’nın 7. maddesi ile düzenlenen yenilik koşulu mutlak yenilik esasını kapsadığından bu husus yargılamanın her aşamasında mahkemece dikkate alınır. Davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinden sonra son celsede dosyaya sulunan teknik mütalaada dava konusu patentin bilirkişi raporunda belirtilen İngiliz patenti karşısında yenilik kriterine haiz olduğu hususunda gerekçeli açıklama bulunmaktadır. Bu durumda, uzman görüşündeki bu açıklama dikkate alınarak dava konusu patentin 1990 tarihli İngiliz patenti karşısında yenilik vasfına sahip olup olmadığı ve bu durumun buluş basamağı koşulunu etkileyip etkilemediği hususunda yeniden ek rapor alınmaksızın eksik incelemeyle davanın kabulü ile davalı adına tescilli patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay